
30 Nisan 2009 Perşembe
Fenerbahçe Çınlatır Gider...

29 Nisan 2009 Çarşamba
Mustafa Denizli ile Devam Abiler...

Fenerbahçe komple bitik. Tribünleri bile ruhsuz. Bu takımı kim itecek belli değil. Yönetim, taraftar, futbolcu hepsi 3 büyükler gibi. Amansız rekabet, gereksiz çekişme var Kadıköy'de.
Demem o ki 5 yılda bir gelen fırsat yanıbaşımızda. En hazır takım, takım gibi takım bizken, bu sene gitti diye yakmayalım gemileri.
28 Nisan 2009 Salı
Pazar Ligi'ni Duydunuz Mu?

26 Nisan 2009 Pazar
Beşiktaş Zirve Yaptı

Sürünüyorlar...

24 Nisan 2009 Cuma
Talih Kuşu
23 Nisan 2009 Perşembe
Allah Muhafaza


20 Nisan 2009 Pazartesi
Siz Küçük Değilsiniz Küçük Olan Futbolcular

İlk yarı karşılıklı ataklarla geçti. Saha içinden pek anlatılacak birşey bulamıyorum. Manisaspor'un 9 numaralı yabancı forveti sahada göze batıyor. Onun dışında iki takımda da göze çarpan yetenekliymiş diyeceğiniz pek kimseler yok. Ben de tribünlere dönüyorum. Karşıyaka Manisa'ya bağırıyor: "Köylüler çapaya"... Köylü diyerek aşağılıyorlar. Karşıyaka'nın kafamdaki imajına hiç oturmadı. Çok da takılmıyorum. Başlıyorlar KafSinKaf'a, Yaşa Varol'a, altlı üstlü tezahüratlara, sırayla mehter marşı'na. Güzel tribün gerçekten. Taner diye bir amigoları var. Manisa bağırırken ıslıklayan taraftarları susturuyor. Manisa bağırıyor, Karşıyaka susuyoy. İnsanlar sinir küpü olup tam patlayacakken. Taner başlatıyor: "O.Ç'ları". Bu bileşik kelime tam 45 saniye aynı desibel çıkıyor.
İkinci yarı başlıyor. Karşıyaka tribünleri ilk yarıdaki temposunu aratırken sahadaki Karşıyaka baskıya başlıyor. Sol kanatta oynayan Ferhat ile golü buluyor. Dakika 74... Ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Karşıyaka tribünleri bayram yeri. Meşaleler, tezahüratlar. "Özgür ölmedi kalbimizde yaşıyor" sloganı başlıyor. Bu sırada Manisa tribünü bir kaç kişi değil, hep birlikte koro halinde "Hırsız Özgür" diye bağırıyor. İnanılmaz bir galeyan. Dakikalar artık 85. Ferhat bu sırada korner bayrağına götürüyor topu. Daha 5 dakika var hadi uzatmada koy kafadan 3 dakika etti mi 8. Bu kadaar çabuk böyle işlere girmeye gerek var mı? Bir kere yaptı yetmedi 2-3-4-5 derken biri geldi tekmeyi bastı. Saha karıştı. Kafadan 2-3 dakika durdu oyun. Sahaya inen taraftarlar, bayılanlar. Manisa tribünlerinden aşağı atılan koltuklar. Çadır karıştı... Maç yeniden başlıyor. Yanımdakilerden biri "Manisa hep son dakika atıyor aman abi" diyorlar. Hakem maça 5 dakika ekliyor. Karşıyaka kulübesi kulübeden taraftarı ateşliyor. Zaman doldu ıslık yapın işaretlerinde bulunuyorlar. Bu sırada Sezer Öztürk eski Galatasaray'lı kaleci Kerem'in koruduğu Karşıyaka kalesine uzaklardan Allah ne verdiyse vuruyor. Kerem koltuk altından alıyor. Tüm kırmızı yeşilli futbolcular yerlerdeler. Bir tane ayakta yok. Dram başlıyor. Tribünler karışıyor yine. Benim de canım sıkılıyor. Çıkıp gidiyorum stattan. En son duyduklarım bu maçı Alsancak'ta oynatmayanların anasıyla ilgiliydi. Karşıyaka Adana öncesi büyük avantaj kaybetti. Yazık oldu. İnşallah Süper Lig'e çıkarlar. Ancak bu oyuncu kafası (Ferhat) ve Reha Kapsal'ın tepkisizliği, korner direği sevdası Karşıyaka taraftarının biz küçük değiliz, biz küçük olamayız tezahüratıyla fena halde çakışıyor. (Video görüntüler pek yakında...)
Futbol Bilgim Sınırsız Diyenler İçin

19 Nisan 2009 Pazar
Elinle Yaktığın Ateşi...

17 Nisan 2009 Cuma
* "Babam Olasan Yattara"

Trabzonspor haftaya oynayacağı Sivasspor karşılaşmasını "tamam mı devam mı?" noktasına getirmek için kazanmak zorunda olduğu Gençlerbirliği maçında çok iyi oynamasa da Yattara'nın mükemmel golüyle öne geçti ve Gökhan Ünal'ın son dakikada attığı gol ile hem Gökhan Avni Aker'deki gol orucunu bozdu, hem de maçın skorunu belirledi; 2-0.
Trabzonspor maçı kazanmasına rağmen oyun genelinde Gençlerbirliği'nin daha iyi bir oyun oynadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Futbol adına yapılması gereken hemen herşeyi yaptılar ancak golü bulamamaları şanssızlıklarıydı. Trabzonspor ise kendi sahasında kaybettiği Konyaspor ve beraberlikle ayrıldığı İstanbul B.B. maçlarında bu maçtan daha fazla pozisyon bulmasına rağmen o maçları kazanamamıştı ancak bu maçtan 3 puanla ayrılmasını bildi. Futbolun cilvesi mi desek, kahpeliği mi..
Yattara hem attığı gol hem de oyun genelindeki oyunuyla eski Yattara'dan kesitler sundu. Alanzinho da zaman zaman yaptığı hareketler ve etkili driplingleriyle oyunu her an değiştirebilecek bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Umut Bulut çok koştu, geriden gelen uzun toplarda rakibin dengesini fazlasıyla bozdu,bu topların bir kısmının Trabzonspor'da kalmasını sağladı ancak Yattara'nın etkili ortalarında çok uygun durumlarda etkili kafa vuruşları yapamayarak taraftarı yine çıldırttı. Gökhan Ünal ise sonradan oyuna girdiği maçta son dakikada Selçuk'un pasında ters köşeye güzel bir golcü vuruşu yaparak şanssızlığını kırdı ve Avni Aker'de 16. haftadaki Eskişehirspor maçı sonrası golle buluştu.. Bu oyuncular haricinde kaleci Sylva ve özellikle defansif anlamda Cale mükemmel bir oyun sergilediler..
Geçen haftada da değindiğimiz gibi; Trabzonspor bu yıl Ankara takımlarıyla oynadığı maçlarda 7'de 7 gidiyordu ve son maçı da kazanarak Ankara takımlarıyla oynadığı 8 maçta 8 galibiyet elde etmiş oldu. Bu karşılaşmalarda 16 gol atarken kalesinde sadece 3 gol gördü.
Ankara takımalrına karşı TS: 8 Galibiyet,0 Beraberlik,0 Mağlubiyet AG:16 YG:3
Diğer takımlara karşı TS: 7 Galibiyet 8 Beraberlik 5 Mağlubiyet AG:24 YG:22
Sizce de ilginç bir tablo değil mi:)
Bu dakikadan itibaren Trabzonspor'da herkes Sivas'a odaklanmış durumda..Oradan çıkarılacak bir galibiyet, Trabzonspor'u tekrardan şampiyonluğun en iddialı takımı haline getirebilir..
* Yazı başlığına ilham olan resim aşağıda. Bu resim Muş'ta çekilmiş. Haberin detayı da aşağıda.. Ne diyelim, büyüksün Yattara :)
Bir dönem Trabzonspor’da Genel Müdürlük görevinde de bulunan ve Küçükali, Yattara ve Trabzonspor sevgisinin en yalın ifadesi olan bu anı, bir fotoğraf karesinde dondurarak, futbol ve Yattara sevgisini belgeler.
Ben de

UEFA Finali; Ukrayna & Almanya
Kadıköy'de yaşayan birisi olarak Ukraynalıların gelecek olmasından gayet mutluyum. "Ukraynalılar"dan kastımın bir Ukrayna takımı mı yoksa Ukraynalı kızlar mı olduğu konusundaki yorumu ise size bırakıyorum :)
16 Nisan 2009 Perşembe
15 Nisan 2009 Çarşamba
Peki Bu Aşk Renklere mi?Yoksa ....

Fenerbahçe ile Galatasaray'ın en iddiasız maçında bile tribünlerin gerilmesi artık doğal hale gelmişken, iki kulübün tribün liderinin iyi birer dost olduğu ortaya çıktı. Genç F.Bahçeliler Grubu lideri Sefa, UltrAslan lideri Sebahattin Şirin ile birlikte umreye gittiklerini söyledi. Spordaki şiddetin sebebini inanç eksikliğine bağlayan Sefa, "Sebahattin ağabey ile dostluğumuz herkese örnek olsun." dedi.
Genç F.Bahçeliler'in lideri Sefa ile UltrAslan tribün lideri Sebahattin, derbiler öncesi dostluk mesajı veriyor.
Son zamanlarda tribünlerde meydana gelen şiddet olayları spor kamuoyunda tedirginliğe sebep olurken, iki ezeli rakip Galatasaray ve Fenerbahçe'nin tribün liderlerinin iyi birer dost oldukları ortaya çıktı. Genç Fenerbahçeliler Grubu'nun lideri Sefa ile UltrAslan Taraftar Grubu lideri Sebahattin Şirin'in birlikte iki kez umreye gittikleri öğrenildi. Genç Fenerbahçeliler Grubu lideri Sefa, tribün terörüne inanç eksikliğinin sebep olduğunu düşünüyor. UltrAslan Grubu lideri Sebahattin Şirin ile 15 yıl öncesine dayanan bir dostlukları olduğunun altını çizen Sefa, "1996'da Sebahattin abiyle buluştuk. Şiddeti tamamen bitirelim dedik. Zaten kendisiyle 2 defa umreye gittik, bir kez de hacda karşılaştık. Bu yıl hacca gittiğimizde o da eşiyle beraber oradaydı. İslam'ı olduğu gibi yaşamak istiyorum. Kiliseye mi gidelim? Ben Müslüman'ım ve elimden geldiği kadar bunu yaşamaya çalışıyorum. Bize göre şiddetin temelinde maneviyat eksikliği yatıyor. İnsanlar namaz kılmanın hazzını yaşasalar bu şiddet ortadan kalkar." ifadelerini kullandı.
UltrAslan Taraftar Grubu lideri Sebahattin ile umreye gidişini anlatırken adeta o anı yaşayan Sefa, kutsal topraklarda da birbirinden ilginç olaylara şahit olmuş. Mekke'de F.Bahçe formasıyla gezen birini gördüğünü ve hemen müdahale ettiğini belirten Sefa, "Sebahattin ağabey ile beraber kayıt yapacağımız ana kadar kutsal topraklara gideceğimize inanamıyordum. İnanılmaz bir heyecan yaşadım. Çünkü o ortamı hep televizyonlarda görüyorduk. Peygamber Efendimiz'in olduğu yerlere gitmek, geçtiği yerleri görebilmek insanın kalbini durduruyor. Mesela Sebahattin ağabeyle umreye gittiğimizde orada Fenerbahçe formalı birini gördük. Tavaf yapıyordu. Yanına gidip uyardım. 'Burası kutsal bir yer, nasıl böyle dolaşırsın' dedim. Bir de beraber Hz. Osman'ın kabrini ziyaret ederken Sebahattin ağabeyle dua ediyorduk. O sıra hafif bir rüzgar esti. Çok samimi söylüyorum, sanki nurlandığımızı hissediyorduk. Bu duygular anlatılmaz, yaşanır. Allah herkese bunu nasip etsin. Ben bu yıl da hacca gittim. Allah nasip ettiği süre içinde de gitmek istiyorum." diye konuştu.
Sebahattin ağabey namazını aksatmaz
Sebahattin Şirin'i kişiliğinden dolayı çok sevdiğini ifade eden Genç Fenerbahçeliler Grubu'nun lideri Sefa, dostluklarının ebedi olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: "Sebahattin ağabey, çok mantıklı hareket eder. Önceki yıllarda Kadıköy'de bazı münferit taraftarların onları taciz etmelerine rağmen o, bizi Ali Sami Yen'de çiçeklerle karşıladı. Ben namazlarımı aksatırım, onun namazını aksattığını görmedim. Onunla aramızda olan ağabey-kardeş ilişkisi çoğu kişiyi rahatsız ediyor." dedi.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Galatasaray tribün lideri Sebahattin ise, "Kâbe'yi ziyaret etmek müthiş bir duygu. Durumu elveren bütün Müslümanların hacca ve umreye gitmesini diliyorum. Ancak bu durum medyanın bazı kesimini rahatsız ediyor. Onlar genç kuşağın televole kültürüyle yetişmesini istiyorlar. Gençlik üzerinde oyunlar oynanıyor. Onları ahlaktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Uyuşturucuya alıştırıyorlar. Maneviyattan uzaklaştırıyorlar. Sefa ile yaptığımız bu vazife inşallah diğer gençlere iyi örnek olur. Kutsal topraklarda bizi görenler çok şaşırdılar. Medya bizi insanlara kötü tanıtıyor. Biz de şiddetin önlenmesini istiyoruz. Kişi, bilmediğinin düşmanıdır. Medya daha eğitici yayınlar yapmalı." şeklinde konuştu.
Sefa, en büyük hedeflerinin genç kuşağa iyi örnek olmak olduğunu belirtirken, "Biz Genç Fenerbahçeliler olarak ilk kurulduğumuzda küçücük bir gruptuk. Şu an 71 il ve 14 ülkede temsilciliklerimiz var. Biz içimizde uyuşturucu kullanan, mola esnasında durakları talan eden insanları aramızdan dışladık. Ama bazıları, bu insanları grup yaparak aramıza soktu. Ve sonrasında istenmeyen olaylar çıktı. Ama kimse aramıza ikilik sokamaz. Çünkü Genç Fenerbahçeliler halka mal oldu. Bizim bütün Türkiye'de lise ve üniversitelerde temsilciliklerimiz var. Bunlar GFB devils, 1907 Gençlik, Uni FEB, Lise GFB ve www.gencfb.org" açıklamasını yaptı. Genç Fenerbahçeliler arasında boyacının yanında babası işadamı olanın da bulunduğunu ifade eden Sefa, 'Angels' adı altında bayan taraftar gruplarının bulunduğunu da belirtti.
Şiddetin en önemli sebeplerinden bir tanesinin de medya olduğunu anlatan Sefa, medyanın zaman zaman tribün olaylarına çanak tuttuğunu iddia etti. Sefa, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Örneğin 0-0 biten Türkiye-Yunanistan maçında Sebahattin ağabeyle birlikte umredeydik. Birkaç gün sonra yüksek tirajlı gazetenin biri 'Umreye gidecek zaman mıydı?' anlamını taşıyan bir başlık atmış. O maç için sponsorlara bedava bilet dağıtılmış, biz de olmayınca seyirciler suskun kaldığı için faturayı bize kestiler. Ne yapalım yani dinimizi yaşamayalım mı?"
UltrAslan, Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret edecek
UltrAslan Taraftar Grubu lideri Sebahattin Şirin, cuma günü Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret edeceklerini söyledi. UltrAslan olarak Türk gençliğine örnek olmak istediklerini belirten Sebahattin Şirin, "Cuma akşamı 5 otobüs dolusu taraftarımızla birlikte bu yıl da Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret edeceğiz. Bize bu güzelim vatanımızı emanet bırakan şehitlerimize en azından bu şekilde şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Türkiye'nin her tarafında bulunan taraftarlarımızı Çanakkale Şehitliği'ne bekliyoruz." (alintı:frmtr.com)
Can Çıkar Huy Çıkmaz

12 Nisan 2009 Pazar
Ankara Ankara, Güzel Ankara

Son haftalarda üstüste puan kayıpları yaşayan Trabzonspor, bu sene Ankara takımlarıyla oynadığı 7. maçı da kazanarak nefes aldı. Sene başında yeniden yapılanmaya giderek takımın neredeyse tamamını yenileyen Trabzonspor'un -her ne kadar şansını son haftalarda azaltsa da- hala yarışın içinde olabilmesinde Ankara takımları karşısında gösterdiği performansın büyük önemi var. Zira toplanan 50 puanın 21'i onlardan geldi...
Maça bakacak olursak, Ersun Yanal sürpriz sayılabilecek bir kadroyla çıktı maça. Yattara-Alanzinho ikilisini ilk 11'de ilk kez bir arada oynatan Ersun Yanal tek forvet için tercihini Umut'tan yana kullandı. Bir diğer değişiklik te hasta olan Song'un yerine Giray Kaçar'ın eski takımına karşı ilk 11'de görev almasıydı.
Her ne kadar rakip Hacettepe olsa da ilk yarıda oynanan oyun beni bir nebze de olsa tatmin etti.Alanzinho'nun orta sahadan aldığı toplarla Hacettepe defansını delme çabaları çoğu kez başarıyla sonuçlandı. Yattara'nın da diğer maçlara göre biraz daha kıpırdamasıyla Trabzonspor'un diğer maçlara göre biraz daha fazla ayağa top yaptığını gözlemledik. Tüm bunlara karşın ilk yarıda gelen golü yakalanan pozisyonlara rağmen Trabzonspor forvetinin değil, rakip takımın kendi kalesine attığına dikkat çekmekte fayda var.
2. yarının başında Hacettepeli Selçuk'un gördüğü kırmızı kart ve hemen arkasından gelen 2 golle maçın 3-0'a gelmesi, bu dakikadan sonra maçı yorum yapılamayacak bir hale soktu.Sonrasında karşılıklı birer golle maç 4-1 Trabzonspor lehine sonuçlandı.
Maçta dikkat çeken önemli bir nokta haftalardır gol sıkıntısı yaşayan ve şanssızlıktan şikayet eden Trabzonspor'un attığı 4 golün de buram buram şans kokmasıydı.. Artık bu durum Trabzonspor'un şansının döndüğüne mi işaret eder yoksa Trabzonspor'un tüm kredisini bir maçta kullandı mı bunu ilerleyen haftalardan göreceğiz..
Sonuç olarak Trabzonspor, ümitlerini önümüzdeki haftalara taşıyabilmesi için kazanmak zorunda olduğu Hacettepe maçını kazanarak belki de tüm sezonun kaderini belirleyecek olan Gençlerbirliği ve Sivasspor maçlarını düşünmeye başladı. Bakalım Trabzonspor Gençlerbirliği karşısında da kazanarak Ankara takımlarına karşı 8'de 8 yapıp, Sivasspor maçını kendisi için -en azından Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmek için- bir final maçı haline getirebilecek mi..
11 Nisan 2009 Cumartesi
Şampiyon Olur Musun Beşiktaş'ım


10 Nisan 2009 Cuma
Bu Sene Şampiyon Anadolu'dan(!!?)

Bu sene sonunda şöyle bir başlık daha görebilir miyiz acaba; "Anadolu'da 2. defa bir Anadolu takımı şampiyon oldu!" Kendini futbolsever olarak gören birisi olarak ben istemiyorum bunu. Kulüp başkanının Fenerbahçe kongre üyesi olduğu, temsil ettiği şehrin insanlarının takımlarını ikinci takımları olarak gördükleri ve maçlara da rahatlıkla İstanbul takımlarının atkılarıyla,formalarıyla gidebildikleri bir şehrin takımının şampiyon olmasını istemem. Bursaspor olur, Eskişehirspor olur. Bunları isterim ama Sivas'a gönül razı olmuyor..
Seneye Kısmetse...
Efes pilsen futsal ligi'nde son macımıza cıktık. Sonuc kötü ötesi cok merak eden varsa araştırıp bulabilir. Rakibimizin bir üst tura cıkabilmesi icin bize 9 fark atması lazım. Maç öncesi yalova futsal kulübü başkanı Tamer Erbul ile konusuyoruz. "Sizin takımı biliyorum tamamen amatör, helal olsun güzel birsey yapıyorsunuz. İleride daha da profesyonelleşecek bu lig siz de bu sene kötü sonuc aldık diye bırakmayın sakın" diyor. "Biz bu işe büyük yatırım yaptık, Brezilya'dan oyuncu getirdik, oyuncular 1 aydır bu turnuva icin kamp yapıyor. Eğer bugün size fark atamazsak Yalova'ya geri dönmeyiz" diyor. O sırada yanında Yalova Futsal Kulübü'nün yöneticileri var onlarda dinliyorlar bu konusmaları. Aralarından biri zıplıyor muhabbete. "Şimdi arkadaşlar önümüz yaz. Size çınarcık'ta bir tatil yaptıralım" diyor. Şakayla karışık. Susuyorlar cevap bekliyorlar. Başkanları fırçalıyor. "Bunun şakası bile olmaz, konuşmayın böyle şeyler" diyor. Soyunma odasına gidiyoruz, giyiniyoruz. Seneye katılırsak bu sonuclarla bize kim sponsor olur diye geyik yapıyoruz. Cıkıyoruz sahaya, ısınıyoruz. Umudumuz iddiamız olmayınca, tatsız çıkıyoruz sahaya. Artık seremoniye geçiyoruz. Tribünden biri sesleniyor: "Abi soyunma odasından sesler geliyor." Sayıyoruz bir kişi eksiğiz. Adamın üstüne kitlemişiz. Gülüşmeler arasında geliyor benche kısmetsiz kardeşimiz. Maç başlıyor ve bitiyor, istediklerinden fazlasını alıyorlar bizden. Eksi 34 civarında averajla bitiriyoruz ligi. Tecrübe oldu diyoruz. Seneye katılır mıyız, bilmiyoruz. Bizim gibi futbol aşıklarına profesyonel hayatta yer var mı? Alırlar mı seneye bizi? Sorup öğreneceğiz. Takım 4 gol attı 3'ü Berat Bulut'a ait, 1 tanede Gürsel Karhan'dan. Bu sene büyük tokat oldu. SENEYE KISMETSE.
7 Nisan 2009 Salı
Papen Mustafa ve Sezgin
Sivas Şampiyon? Beşiktaş Şampiyon? Kocaeli Kümeye?

5 Nisan 2009 Pazar
Biber Gazı, Meşale ve İnönü Stadyumu
3 Nisan 2009 Cuma
Olmuyor Olmuyor: Suadiye: 2 – 12 :Erzincan SK
Gruptaki ikinci maçımıza çıktık. Hüsran oldu yine. Ama bir önceki 9-1 yenildiğimiz karşılaşmadaki kadar ezilmedik. Nasıl olur 10 fark yemişiniz diyenlere cevabım aşağıdadır. Salona vardığımızda maç saatlerinin sarktığını öğrendik. Oturup Yalova-Sakarya maçını izledik. Sakarya bir önceki maç bizi perişan eden takım, Yalova ise söylenenlere göre grubun en güçlüsü. Allah bizi sınıyor sanırım. Böyle bir grup olamaz. Ölüm grubu dedikleri bu olsa gerek. Yalova’da bir 9 numara var. Adı Gökhan “Var mısın Yok musun” da yarışmış bizim çocuklardan bazıları lan bu o falan dedi de öyle haberimiz oldu. Arkadaş, ben çıplak gözle bu kadar bileklerine hakim bir insan evladı seyretmedim. Pendik Kurtköy Spor Salonu yakın bir yer olsa gidin izlerim derim bu adamı. İnanılmaz tek kelimeyle. Ama futsal başka bir oyun, hızlı oynanıyor, basket-futbol karışımı, takım oyunu bol pas trafiği, adam adama ve inanılmaz bir yetenek istiyor. Bizde hepsinden az biraz var ama kondisyon yok tabii. Bu 9 numara Gökhan’a rağmen yenildi Yalova. Sakarya Yalova’ya iteleyince bizde “Ya kardeşim biz de boş takım değiliz bak Sakarya’ya koydu çocuğu” diyip soyunma odamızın yolunu tuttuk. Aramızda hesap yapanlar bile oldu. Şimdi Sakarya 3’te 3 yapsa bizde bu maçı alsak son maç Yalova’yla diye böyle böyle muhabbeti tellendirdik. Hayal kuranı bir kere, kurmayanı bin kere. Sonra Erzincan’ı gördük koridorda. Çoluk çocuk… Gaza geldik, sert oynarız, döve döve alırız… Sahaya çıktık yukarıdaki fotoğrafı çektirdik ilk iş. Ben de oradakilerden biriyim işte. Neyse maç başladı. Deli savunma yapıyoruz. İlk 4 dakika 0-0 geçti. Top onlarda. 90’lı yıllardaki anadolu takımı gibiyiz. Hızlı çıkıcaz gol atıcaz başka yolu yok. Adamlar geliyorlar ama etkili değiller. Orta sahada düşürüyorlar, alıyorum topu, düdüğü beklemeden takımımızın o ana kadarki en golcü ismi 1 golle Berat’a uzatıyorum sola. O da bekletmeden Gürsel’e o da koyuyor çocuğu 1-0 öndeyiz. Yok böyle bir sevinç. İnanıyoruz, koyucaz bunlara diyoruz. Moralleri de bozuluyor rakibin. Önceki maç 9 tane yemiş takım 1-0 önde ve iyi kapanıyorlar. Düşün… Maçta bizim attığımız gol dışında değişik bir şey yok topla oynama 90’a 10J Evirip çeviriyorlar sonunda da buluyorlar golü. 1-1. Kondisyon olmayınca rotasyona gidiyoruz. 2-3-4-5. İlk yarı 5-1 öndeler. Soyunma odasına gidiyoruz. Moraller bozuk tartışıyoruz aramızda hatta. İkinci yarı moralsiziz üstüne yorgun. Rakip farkı daha da açıyor. Sinirleniyoruz basıyoruz yine tekmeyi. İnadına topu kaleden alıp koşarak santraya koyuyorlar. Saniyeler işliyormuş gibi sanki. Al eve götür diyesin geliyor. Ya da vereyim eline ayağını diyorsun. Yapıyorum da terbiyesizliğimi, sonra neden yapıyorum diye sorarken hoca hayvan herif gel kenara diyor. Kulübede tabelaya bakıyorum 10-1 yazıyor. Soruyorum neden girdik futsala diye. Rezil olsak ne olur ki diyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk heralde. Takım faulleri doluyor penaltı kazanıyoruz. Berat kardeşim geliyor vuruyor gol oluyor. Çıta yükseltiyoruz 2. golle. Maç bitiyor. Hesap yapan yok ama saçmalayan var. Biz bunlara büyük sahada koyarız diyor. La havle çekiyoruz. Grupta matematiksel şansımız devam ediyor. Son maçı 30-0 alıp Sakarya’nın galibiyetini bekliyoruz.
1 Nisan 2009 Çarşamba
Yine Olmadı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)