14 Ekim 2013 Pazartesi

Semte Hasret




Çok ama çok olmuş yazmayalı, fena boşlamışız. Twitter denen bela (!) Blogları vurdu sanki..
Zaten Twitter'ın memlekete ne faydası var ki anca millet birbirini galeyana getirsin. Haksızlık yapılan yerde karşı durmaya çalışsın birlik olsun felan.. Hep başa bela şeyler..

Neyse.. Yine biraz küfürlü olabilir daha evvelden okuyanlar biliyorlar darılmazlar herhalde..

Bugün yıkıyoruz, yarın yıkıyoruz derken duvara balyozu vurdular. Ben sezon bittiğinden beri diyordum eğer "Olimpiyat derlerse s.kseler kombine almam" diye. Kaç yıldır tribündeyiz bir sene de belimiz dinlensin evden izleyelim niyetindeydim. Kulüp yönetimi sağ olsun haftalarca bizi sığır gibi beklettikten sonra Kasımpaşa stadında oynayacağız dedi. Oynanacak yer henüz belli olmamışken muhtemel yerler üzerinden tartışıyorduk. "Zeytinburnu olursa gideriz, Saraçoğlu'ndan gel derlerse sıcak bakmıyorum, Seyrantepe'nin ta amk" gibilerinden söylemlerim mevcut. Kasımpaşa denilince hiç yoktan iyidir hem semtten de çok uzaklaşmamış oluruz diyerek düğmeye bastık.

Kasımpaşa netleştiğinde Gezi olayları başlamış mıydı tam hatırlamıyorum. Sanırım başlamamıştı. Çünkü Gezi olaylarındaki duruşumuz ve algımızdan sonra kulüp gidip yine de Kasımpaşa'da oynayacağız demiş olamaz. Haftalar geçti, olaylar çıktı derken Kasımpaşa taraftarı bizi istemediklerini net biçimde ortaya koydular. Taksim'de yürüyüş yapıp polisle çatıştılar. El bildirisi dağıttılar "Karagümrüklülerle yıllardır vukuatımız var semtimizde istemiyoruz vallahi isyan çıkartırız ha!" tadında bir şeyler yazıyordu üstünde.

Efendim nihayetinde lig başladı. İlk maç malum derbi. Zati demişlerdi derbiler ve Avrupa maçlarında Olimpiyat'a bay bay diye.. Avrupa'dan ihracı aldık çok koymadı işin açığı. Bu yol çilesini az çekeriz çok da önemli değil seneye takım daha iyi olur Biliç ile hiç olmazsa UEFA'da belki bir şeyler olur diyerek kendimizi avuttuk. Yollara düştük. Trabzon maçını 'Acıbadem' yazmış zaten üstüne denecek bir şey yok. Sonraki maçlara Gezi olayları korkusu damga vurdu. İlk maçta taraftarımız "Her yer metro her yere metro" diye bağırsaydı sıkıntı olmazdı da tersi olunca uyarıldık muhtemelen. "Takım sahaya alışıyor Galatasaray maçına kadar burada kalalım, hem bilet gelirimiz de var" bahaneleriyle ayarı verdiler. Takım fena gitmiyordu peki dedik sineye çektik. Ama ufaktan kıllanmaya başlamıştık. Bunlar bizi buraya kilitleyecek kesin diyorduk ki, Galatasaray maçında rezaletin daniskası yaşandı.

Cezayı bastılar.

Oralara hiç girmeyeceğim, 1453müş, provake varmış önceden planlıymış gibi..
Yine de bir iki satır yazayım; Dünya kadar adam var. 90.000 kişi içeri girmiş. 8.000 kombine satmışsın her biri çift biletten 16.000 adam öyle gelmiş. Her derbiye gelen sadece büyük maç taraftarı 20.000 adam var onları da ekle hadi. İnönü uzak geldiği için gelemeyen bir 5.000 daha eklesek eder 41.000 taraftar. Bunların iyi kötü huyunu suyunu bilirsin. Maça gelen giden adam dersin. Hayatında maça gelmemiş ilk kez gelen binlerce adamın yanı sıra turnike kıran bedava biletle gelen tonla insan vardı.
Cem Dizdar köşesinde yazmış arkasındaki adam "İzmit'ten geldim kardeşim asgari ücretle çalışıyorum bilet alamadım ama tabi ki gerekirse kırıp turnikeyi gireceğim"diyormuş. Herifin zihniyete bak. Sen asgari ücretle niye geçinemediğinin, o para ile niye sosyalleşemediğinin cevabını ve sorgulamasını sandıkta arayacaksın benim gerizekalı yurttaşım. Gasp zihniyetiyle turnike kırıp içeri girip hayvanoğluhayvanlık etmeyeceksin! Bu ve benzeri it kopuklar da tribündeydi düşünmek lazım.. Sadece şunu açık ve net ifade edebilirim ben bu olayın fitilinin danışıklı biçimde ateşlendiğine inananlardanım O yüzden olayda parmağı olan resmi - sivil ne kadar oluşum ve birey varsa hepsinin ta amk!  Ve o bakımdan Allah belanızı versin diyorum!

Şimdi gel gelelim asıl mevzuya. Bu akşam balkonda oturuyorum aklıma yine Beşiktaş geldi. Cezalıyız malum ama hep öyle kalmayacağız. Bu ceza da bitecek nihayetinde. Nerede oynayacağız yine ses yok kardeşim?! Kasımpaşa mı? İzmit gibi laflar ediliyor bir taraftan. Olimpiyat'ta devam edilsin daha fazla başımıza iş almayalım zihniyetini savunan ve g.tünün korkusundan bunu her yerde söyleyen yönetimden bir takım dallama kişilikler de var. Ama yönetimden pek ses çıkmıyor.

Bu sene kalan maçlar Olimpiyat'ta oynanırsa kulüp bizi kazıklamış olmuyor mu? Kasımpaşa diyerek kombine satıp Olimpiyat'ı itelediler sanki ufaktan. Olimpiyat gibi 4 saatte ulaştığımız yollarda perişan olduğumuz bir yere kombineye 1.850 TL'de (öyle bir şeydi sanki tam hatırlayamadım Kasımpaşa maratondaki yerin fiyatını) para bayıldık o da iyi oldu tabi. Elde kombine nerede oynayacağız ya acaba diyerek yine bekliyoruz maymun gibi...    

Sinirliyim aslında, kafam da allak bullak. Karmaşık duygular içerisindeyim.
Ama Beşiktaş'ı özledim abi. Semti özledim. Rakısını, mezesini, kedisini, köpeğini, Dolmabahçe yolunu özledim de özledim.

Hayatımda hiçbir şeye adak adamamıştım, stadın yerine öyle göz dikti ki herkes yerine yenisi yapılsın yeminle kurban keseceğim, ihtiyaç sahiplerine dağıtacağım. Şu bir kaç hafta bana yetti. Zaten hiç yıkılmasını istemediğim, eski de olsa bizim olan İnönü'nün kıymetini tekrar tekrar anlamam için...

Bu senenin konusu belli işte, Olimpiyat'ı kilitlerlerse yol çilesi ve semte hasret.
Kasımpaşa da oynarsak Kasımpaşa sakinleri, eli palalılar ve polis ile çatışma artı yine semte hasret.

Yani her halükarda semte hasret...