31 Aralık 2014 Çarşamba

Fransa Ligi'nde Forma Sponsorlukları

Yılın son günü Fransa Ligue 1 takımlarının ana sponsorlarına göz atttım. Listede dikkatimi çeken şey global markaların azlığı oldu. Koca Fransa Ligi'nin Fly Emirates, Kia, Hyundai, Volvo, Azerbaijan Land of Fire'dan başka yabancı çekememiş olması ligin sıkıcılığı ile ilgilidir belki de. Belkisi fazla...


18 Aralık 2014 Perşembe

38 Yıldır Fenerbahçe Formasına Eşlik Edenler


Daha önce Beşiktaş'ın şanlı formasında hangi markalar yer almıştı diye bir çalışma yapmıştım. Çoğu insana eziyet gelecek bir araştırma şeklinde Cumhuriyet Gazetesi'nin arşivinden faydalanıp oradaki Edibe Hanım'dan olmadık taleplerde bulunup sayfa sayfa, sütun sütun araştırıp hazırlamıştım.

Ona rağmen bir çok eksik de çıkmıştı. Bir çok yorum gelmişti. Tipitip ile Okey'i bulamamıştım mesela. Beşiktaş formalarında hiç rastlamamıştım o zaman.

Dedim ya kimine eziyet olur. Ben inanılmaz zevk alıyorum bu işi yaparken. Sanırım arşivcilik falan okumalıydım. Geçmişe, nostaljiye, siyah beyaza olan tutku bitmek bilmiyor.

Nerede o eski günler diyenin ağzını yerim ağzını.

Cumhuriyet Gazetesi'nin arşivine girdiğimde büyülenmiştim. Hemen doğduğum günün gazetelerine bakmıştım. İnanılmazdı. Gazeteden çıktığımda aklım başıma gelmişti. İş işten geçmişti gerçi. Bir gün sonrasına bakmam gerekiyordu:) Gazete bu...

Sözü fazla uzatmadan konu nostalji olunca. Hele benim yaşımdakiler için 80'lerin sonu 90'ların başı olunca Fenerbahçelilik, Beşiktaşlılık, Galatasaraylılık falan kalmıyor. Dedim ya büyülüyor insanı.

Bu kez Fenerbahçe'nin formalarını araştırdım. Hayli ilginç markalar var.Ama en ilgi çekicisini hemen paylaşayım. O da aşağıdaki resim. Onu da siz bulun.



1977 yılında Şenes Erzik Avrupa'da takımların göğüs reklamı aldığını fark edince Resmi Gazete yoluyla bu işi açmış. Takımlar da değerlendirmek de zorluk çekmemişler. Önceden forma önündeki reklam 200 cm2 olmak zorunda da değilmiş. Kafasına göre konumlandırmışlar markalarını.

1977-1978 yılında Pereja Kolonyaları yukarıdan aşağıya hece hece yazdırmış sarı lacinin üstüne. Hatırlayanlar Beşiktaş'ın formalarında da ilk kez Pereja'nın olduğunu anımsayacaklar.

Her birinin görseline bir şekilde ulaştım. Burada hepsini paylaşamayacağım. Fakat Nazik Holding ve Tamek'i çok beğendim.

1977-1978 Pereja (Kolonya)
1978-1979 Şekerbank
1979-1980 -----------
1980-1981 Banker Kastelli
1981-1982 Hisar Bank
1982-1983 Hisar Bank
1983-1984 İstanbul Bankası
1984-1985 Türk Bank
1985-1986 Türk Bank
1986-1987 Türk Bank
1987-1988 Murat İnşaat ve Tamek
1988-1989 Emlak Bankası, Aden, Mobil 1
1989-1990 Emlak Bankası, Nazik Holding
1990-1991 Emlak Bankası
1991-1992 Emlak Bankası
1992-1993 Emlak Bankası
1993-1994 Emlak Bankası
1994-1995 Emlak Bankası
1995-1996 Emlak Bankası
1996-1997 Vakıfbank
1997-1998 Emlak Bankası
1998-1999 Rifle, Adidas Saatleri
1999-2000 Proton 5x5
2000-2001 Telsim
2001-2002 Aria
2002-2003 Aria
2003-2004 Aria
2004-2005 Avea
2005-2006 Avea
2006-2007 Avea
2007-2008 Avea
2008-2009 Avea
2009-2010 Avea
2010-2011 Avea
2011-2012 Avea
2012-2013 Türk Telekom
2013-2014 Türk Telekom

Maradona Türk, Amerika'yı Biz Keşfettik

Amerika'yı Türklerin keşfettiğinin şaşkınlığını daha bünyemizden atamamışken tarihin tozlu raflarından çıkan aşağıdaki röportajdan da anlaşılacağı üzere dünyanın en büyük futbol yıldızının da aslında Türk olduğunu biliyor muydunuz!

İnanılmaz.

17 Aralık 2014 Çarşamba

25 Senedir Elektrikler Kesilir Bizde

İlk kez değli bundan tam 25 yıl önce de elektriklerimiz kesilmiş stadımızda. Yine bir uluslararası yayın söz konusuyken hem de. Schumacher'in en ünlü Schumacher olduğu yıllarda İnönü'de jübile maçı oynanamadan daha santradayken ışıklar sönmüş. Almanlar maçı yayınlayamamışlar. 25 yıl sonra İngilizlere denk gelen bu olay şaşkınlık verici bir ülke olduğumuz gerçeğini çeyrek asır geçse de üzerinden değiştirmiyor.

Göz Bebeğim İnönü


Tarih 26 Temmuz 1985... Yer İnönü Stadyumu...

Kimsesizleri kimsesi İnönü yine iş başında. KDV denetçisi olmak için 3.000 işsiz oturmuşlar sınav oluyorlar. Tek kelimeyle inanılmaz.

Ertesi gün sınavımın olduğu çok gün oldu orada maç izlerken. Gole sevindikten sonra ertesi günkü sınavın yarattığı burukluk dün gibi. İnsanın burnunun direği sızlıyor.

Ah İnönü Ah...

11 Aralık 2014 Perşembe

Torku Delirdi Mi?

Gün geçmiyor ki absürd haberler spor medyamızda peydah olmasın. Bu sefer ki bambaşka. Konya'nın isim sponsoru Torku, Galatasaray maçında stadyuma gelen tüm taraftarlarına bir adet orijinal Konyaspor forması hediye edecekmiş.

Haberin linki burada: http://www.ntvspor.net/haber/futbol/118960/25-bin-kisiye-forma

Kaba bir hesapla Konyaspor'un 2013-2014 Hummel marka formasının satış fiyatı toplam 59 TL. Hadi bunun 20 lirasının kulübe kaldığını düşünelim. Hummel'a ödenen miktar 39 TL olsun.

Toplam 25 bin formanın bedava dağıtılması demek 975.000 TL yapar. 2014-2015'in daha pahalı satışı olacağını düşünürsek toplam bütçenin 1.1 Milyon gibi bir rakama denk geleceğini söyleyebiliriz.

Böyle bir savrukluk bu dönemde bir kulüp için çok garip değil mi?

Konyaspor'un sponsorları kimler diye bakalım. Bu kadar bonkör olduklarına göre çok iyi para kazanıyor bu kulüp.

Torku, Hummel, Spor Toto, İddaa, Medicana, Beysu.

Topu topu bu kadarlık bir sponsora sahip takım nasıl bu derece zarar etmeyi göze alıyor inanılır gibi değil.

Ya haber kolpa ya da bizim matematik hocası hoca değil.

10 Aralık 2014 Çarşamba

Star TV'den HP'ye Kıyak

Bayram değil seyran değil Star TV HP'ye neden kıyak yaptı. Tottenham'ın forma sponsoru AIA... Ama Star TV'nin umurunda mı?

Almış eski formayı koymuş maçın fragman görüntüsüne.

Oysa AIA ne güzel firma. Bak ne güzel işler yapmışlar.

https://www.youtube.com/watch?v=zvsDLc6MOuw

Koşun Koşun Vodafone Gol Atmış

Messi Türkiye'ye gelecekmiş Vodafone Arena'nın açılışı için. Bugün böyle haberler var gazetelerde. Bu gelişinin de mimarı Vodafone olacakmış. Açılış şerefine Vodafone geliş masraflarını karşılayacakmış. Hem takımın hem de Messi'nin sanırım.

Buraya kadar her şey normal aslında. Alan, veren, gelen.

Fakat Avea bu sırada ne yapacak o çok merak uyandırıyor bende. Bildiğiniz gibi Avea -çok anlamlı bulmasam da Barcelona'nın sponsoru. Üstelik global bir marka değil Avea. Neyse...- Barcelona'nın iletişim sponsoru. Barcelona kendisine destek veren markanın ana üssünde Vodafone'nun Avea'ya gol atmasına müsaade edecek mi meraktayım.

Düşünün Avea'da sponsorluklarla ilgileniyorsunuz. Pazardaki en ciddi rakibiniz olan Vodafone sizin en güçlü sponsorluğunuzu Türkiye'ye getirerek öne geçiyor.

Hem de kendi ülkende seni vuruyor.

Üstelik Avea halen Kartalcell gibi bir markayı yaşatmaya çalışırken Beşiktaş'ın Vodafone ile anlaşmasından sonra şimdi de Barcelona ile flördünden büyük imaj kaybı yaşayacak gibi gözüküyor.

Buna benzer ama kabul edilebilir bir benzerlik de Qatar Airways ile Turkish Airlines arasında yaşanıyor.

Messi'nin Barcelonasının ana sponsoru Qatar Airways ama Messi Turkish Airlines reklamlarında oynayabiliyor. Çünkü burada resmi bir bireysel sponsorluk, marka yüzü olma durumu var. Ne Qatar Airways ne de Turkish Airlines'ın bir mağduriyeti bulunmuyor. Fakat Messi ile Vodafone'un hiç ilgisi yok.


Gel gör ki Avea'nın başına gelen şey Vodafone-Barcelona-Beşiktaş-Messi ilişkileri gözönüne alınınca gol yemekten başka bir şekilde açıklanamaz heralde.

Avea bu hamleye nasıl karşılık verecek ya da böyle bir hamleyi gören birileri olacak mı bu da merak konusu tabii.

Sana formasını tuttururlar ama Barcelona'yı Vodafone getirir...

8 Aralık 2014 Pazartesi

Oyunda Kal Reklamı

Geçtiğimiz günlerde yayına giren Darüşşafaka'nın "Oyunda Kal" mottolu reklamda bazı noktalar gerçekten spor pazarlaması denen şeyin Türkiye'de halen bir arpa boyu yol alamadığını gösteriyor.
Garanti Bankası ve Turkcell A Milli Basketbol Takımı için servet dökerken markalarının formadan çıkartılması tahammül edilir bir şey değil
Genellikle markalar basketbol özelinde reklam çekerken filmde içerisinde Milli Takım öğeleri geçiyorsa federasyonla paylaşması beklenir. Bu reklam filminde çocuğun odasında asılı duran formanın ne önünde ne de arkasında bir reklam görülmüyor. Çocuğun Milli Takım hayalini kurduğu formada Turkcell ve Garanti Bankası'nın olması gerekiyordu

27 Kasım 2014 Perşembe

Ya Sarı Lacivertsin, Ya Sarı Kırmızı... Siyah Beyaz Kalede

Bu aralar altını çize çize, tekrar tekrar okuduğum bir kitap var. Adı "Biraz Daha Özgüven Alır Mıydınız?" Kitap özgüven diye kolayca ağzımızdan çıkan şeyin tam olarak ne olduğunu efsane şekilde anlatmış. Kitapta özgüven problemi yaşayanlara aşağıdaki gibi altın 10 kural verilmiş.
1-) Her Şey Sizin Omuzlarınızda
2-) Affet
3-)Pişmanlığı Öldür
4-)Şimdiye Odaklan
5-)Geleceğe Bak
6-)Olumsuz Kayıt Bantlarını Yok Et
7-)Bağımsızlığını Geliştir
8-)Üretim Aşamasındaki Bir İş Olduğunuzu Kabul Edin
9-) Testereyi Bileyin
10-)Gerçekten Yapabilene Kadar Öyleymiş Gibi Yap

İnsanlardaki özgüven denen şeyin ne zaman şekillendiği ile ilgili de çok acayip bilgiler var. Çoğunluğu öğretmenleri suçlu bulurken, bir kısmı babalarını diğer kısmı büyük kardeşlerini sorumlu tutuyor.

Kitapla haşır neşirken bir Alışveriş merkezinde yukarıdaki gibi bir çocuk oyunu görünce bütün suçlunun kimileri için Beşiktaş olabileceği de geldi aklıma. Son 10 yıldır Beşiktaşlı çocuk bulmak önceki 10 yıllara göre daha zorken ya da bir başka deyişle yeni jenerasyon yetişmiyorken böylesi çocuk oyunlarının da bir anlamı var elbette.

Sağda Fenerbahçeli esas oğlan, solda Galatasaraylı esas oğlan...

Beşiktaşlı ise kaleye geçmiş. Çocuklara dair ne varsa iki büyük takım üzerinden anlatılıyor, Türkiye'de futbol iki kulüp üzerinden ilerliyor, onların markalarının yarışları hep önde. Buralara kolay gelinmedi elbet. Ya Galatasaraylısın ya Fenerbahçeli... Beşiktaşlı kalede. Senin rakibin o. Senin oyunun bir parçası.

Bu oyunun üreticisinin bunu üretirken kasıtlı yapması gibi bir durum yok elbette. Çok uzun zamandır bu böyle. Subliminal mesaj diye bir şey varsa. Bu o işte... Burada durum farklı... Ne veren farkında... Ne alan...Öğrenilmiş, kanıksanmış, farkedilmeden, yavaş yavaş...

Ne üreticinin haberi var, ne oynayan çocuğun. Ya Sarı Lacivertsin Ya Sarı Kırmızı...

Siyah beyaz kalede. Topu tutacak.

26 Kasım 2014 Çarşamba

Avrupa Ligi 2014-2015 Markaları




























Mevzu UEFA Avrupa Ligi olunca markaların kalibresi de iyiden iyiye azalıyor. Bazı sektörler ortadan kayboluyor. Bunlardan en çarpıcı olanı Teknoloji ve Havacılık. Trabzonspor'un Avrupa Kupalarında forma sponsoru olan Türk Hava Yolları bu kupada yalnız başına kalırken, Feyenoord'un ana sponsoru Philips de teknoloji alanında yalnız kalmış durumda.

Bu kupada formasında sponsoru olmayan takım sayısı da Şampiyonlar Ligi'nden fazla. Paok, Rio Ave, Fiorentina, S.Prag, Rijeka, D.Zagreb, Partizan. Çoğunluğu ülke ekonomileri bozuk olan Doğu Avrupa Balkan takımları.

Bir başka şaşırtcı kısımsa Şans Oyunlarının burada karşımıza çıkması. Hiçbirimizin adını duymadığına emin olduğum bahis siteleri tam 5 takımın ana sponsoru durumunda. Öte yandan bu kupada diğer patlama yapan sektör ise içecek sektörü. Alkollü ve alkolsüz olmak üzere toplam 6 takımla zirveyi ele geçirmiş.

Daha fazlası sizin gözünüze çarpacaktır mutlaka. Yukarıda incelenebilir.

25 Kasım 2014 Salı

Şampiyonlar Ligi 2014-2015 Markaları

Şampiyonlar Ligi'nde yer alan 32 takımın ana sponsorları hakkında belki de başka bir yerde rastlanmayacak bir çalışma hazırladım. Şampiyonlar Ligi'nde takımların forma sponsoru olan markaları inceledim. Şampiyonlar Ligi'nde diye özellikle altını çizmemin sebebi ise bazı takımların Avrupa Kupalarında başka bir marka ile kendi liglerinde başka bir marka ile mücadele etmesi. 32 takım arasında yukarıdaki örneklere konu olacak 32 takım var. Eğer atlamadıysam bu takımlar Galatasaray ve Anderlecht. Galatasaray yurtiçinde Huawei ile anlaşırken yurtdışında ise Turkish Airlines markası ile yer alıyor. Anderlecht ise yurtiçinde BNP Paribas yurtdışında ise Proximus. Şampiyonlar Ligi'ndeki 32 takım arasında en çok rastladığımız markalardan ilki Emirliğin şımarık çocuğu Fly Emirates. Arsenal, Real Madrid ve Paris Saint Germain gibi kalburüstü takımları kapatan Emirates'i takip eden marka ise Portekiz'in Telekomünikasyon devi MEO. Portekiz'in Şampiyonlar Ligi'ndeki 3 temsilcisini kapatmış Porto, Benfica, Sporting Lisbon. 2 takımın ana sponsorluğu ile Şampiyonlar Ligi'nde sahneye çıkan diğer marka ise Rusların enerji devi Gazprom'u Schalke ve Zenith ile listenin 3. sırasında yer alıyor. Liste aşağıya doğru tek takım ile Şampiyonlar Ligi'nde boy gösteren markalarla dolu. Aşağıdaki tabloya bakınca Havacılık, Teknoloji, Enerji ve Telekomünikasyon sektörlerinin tam 18 takımı kapattığını görüyoruz. Bir diğer dikkat çekici nokta ise Avrupa'da yer alan ama kendi ülkesinin takımlarına destek vermeyen tek marka Atletico Madrid'in Azerbaijan Land Of Fire adındaki oluşumu. Bir tanıtım fonu gibi de düşünülebilir aslında. Bunun dışında Rusya'nın Gazprom'u Schalke ile ülke sınırına aşarken, Güney Kore'nin teknoloji devleri LG ve Samsung sırasıyla Bayer Leverkusen ve Chelsea ile kıta değiştiren markalar oluyor. Emirliğin Fly Emirates'i ise Fransa, İngiltere ve İspanya pazarlarına uzaklardan atış yapıyor. Bir başka ilginç şey de Roma'nın formasında sponsor taşımayan tek takım olması. Daha bir çok sey söylenebilir. Benim dikkatimi çekmeyen noktalar belki sizlerin dikkatini çeker.

20 Kasım 2014 Perşembe

BBVA Türkiye'de

Garanti Bankası'nın çoğunluk hissesini İspanyol Bankası BBVA almış. Bizim gibi futbol denyoları için bu devirin bankacılık tarafı değil futbol tarafı ilgi çekici oluyor tabii ki. BBVA La Liga'nın isim sponsoru. BBVA LaLiga ne kadar da tanıdık. Dün haberler çıkınca Türkiye'de bir çok kulübün ve sponsor bulamayanların ellerini avuşturmaya başladığını düşünüyorum. BBVA için Türkiye'nin Denizbank'ı diyebiliriz. Spor sponsorluklarıyla cozutmuş bir markalar zira. BBVA da öyle. NBA ile bir işbirlikleri var. Öte yandan marka temsilcileri Kevin Durant, James Harden, Iker Casillas ve İniesta... İniesta ve Kevin Durant ile bir reklam da çekmişti Garanti Bankası. Ta oradan bu bağlantının olabileceğini düşünebilirmişiz belki de. Yoksa bu kadar rastlantı olması hayli ilginç. Buradan hareketle şöyle bir iddia da ortaya atabilirim kolayca BBVA-Garanti Bankası-Ferit Şahenk-Fenerbahçe. Yani Türkiye'ye yeni girmiş bir bankanın sponsorluk atılımı için birinci sıraya Fenerbahçe'yi yazabiliriz. Bunu da tarihe not olarak düşelim ne de olsa sponsorluk dediğimiz şey ticari kaygılar kadar bağlantılarla da ilgili değil mi zaten. En son 27 Ekim'de aşağıdaki gibi bir reklam filmi yayınlamışlar. Ben bir şey anlamadım bu reklam filminden. Bana verdiği mesaj çatımız o kadar geniş ki basketbol bile oynatıyoruz:) http://www.youtube.com/watch?v=1WGUAXiaYsE

19 Kasım 2014 Çarşamba

Engelli İzleyici Meselesi

Geçtiğimiz günlerde gündemde sıkça yer bulan gözleri görmeyen oğlunu Beşiktaş'ın maçına götüren amcamız yüreklerimizi burkmuştu hani. O konuyla ilgili İngiltere'de yapılan bir uygulamayı yazmak isterim. Arsenal'in Emirates Stadyumu'nda verdiği hizmet yüreği gerçekten burkulan insanların yapacağı bir şey olsa gerek. Arsenal maçlarına gelen engelliler için simültane maç anlatımı hizmeti veriyor. Harika... Emirates Stadyumu'nda bu hizmet var bizde yok. Hadi onu anlarım. Bizde engelli izleyicilerin maçı takip ettikleri yerden ayakta maç izlenemiyor mesela. Bunu anlamak gerçekten zor. Memlekette taraftar kalmamış sen engelli taraftarların stadyumdaki durumundan bahsediyorsun dediğinizden eminim. Haklısınız.... Her kuşu .iktik bir leylek kaldı.

18 Kasım 2014 Salı

Türk Telekom Arena'da Gazetecilerle Kavga Edenler

Hepimizin malumu olayın kahramanlarından 3 tanesini ismen cismen tanıyorum. Gazetelerde yazanları görünce kimsenin bu adamları tanımadığını anladım. Kimisi özel güvenlik demiş kimisi Aziz'in paralı adamları... Bu adamların bir tanesi yıllardır stadyumun müdürlüğünü yapan Ayhan Bak. Bana sorarsanız 11 numara bir insan. Hani gazetede vahşet, skandal falan yazılıyor ya. Vahşete imza atan isimler diye gösterilenlerden biri. Yıllardır stadyumda askeri düzen nizam intizam sağlamış tüm stadyumlara lazım bir isim. Fenerbahçe tribünleri bu adamı iyi tanır. Emniyet çok iyi tanır. Bir zamanlar Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü'ne bile toplantı esnasında -haklı olarak- sitemlerini iletecek kadar mert adam. Stadyumda onunla çalışanlar, onun için ölür mesela. Korktuklarından değil. Ayhan Bak zora düşenin yardımına koşacak kadar da babacan adamdır da ondan. Hangisi diye sorarsanız. Görüntülerdeki en yaşlı adam. Vuruyor mu emin değilim. Muhtemelen bir yumruk yeseydi oradan bir tane basın mensubu çıkamazdı dayak yemeden. Diğeri ise Şef Bülent dedikleri kel kafalı tıknaz adam. Onun böyle bir olay içerisinde olduğunu görünce inanamadım. Sesi içine kaçmış biriydi eskiden. Efendilikten geberir bu adam. Kimseye de boşuna atar gider yaptığına denk gelmedim. Ayhan Bak'ın uzun süredir yanında çalışıyor. Kısa bir zaman önce de takımla beraber seyahat etmeye başladı. Hiç onun işleri değil. Olayı alevlendiren ve yolu açmaya başlayan kişi olarak gözüküyor. İlk küfürü eden basın mensubunu ittiren ilk kişi de Şef Bülent. O gün oraya gelmeden önce bir şeyler yaşadığına eminim. Bir diğeri ise en uzun boyluları ismini bilmiyorum bu adamın. Ama şef Bülent kadar yakın Ayhan Bak'a. Bu adam Ayhan Bak'ın odasından çıkarken geri geri çıkar. Saygısı,sevgisi hürmeti acayip. Müze kapısının girişinde küçük bir masa var. Orada oturur genellikle. Ayhan Bak'ın odasının önünde... O da son zamanlarda takımla gidip gelen güvenlikçilerden. En yarması da buydu. Olaylarda kim hangisi diye merak edeniniz varsa eğer diye betimleme yapayım dedim. 4. kişiyi stadyumda çok fazla görmedim. Kel kafalı olan ve Şef Bülent olmayan kişi bu bahsettiğim. Asıl yıkım ekibi bu adam. Vurduğunu indiren. Bu adamları kulübe bağlayan nedir bilmem ama asıl bağlayıcı nedenleri Ayhan Bak. Zannetmeyin Volkan Demirel'in canı sıkkın. Islıklanmış falan diye değil yani. Ayhan Bak eskisi kadar Şükrü Saracoğlu'nun dışına çıkmıyor. Çıktığı nadir maçlardan bir tanesi bu maç. Çocuklar da kendilerini göstermek istemiş, basın da kaşınınca film kopmuş. Bu kadar şiddete başvurmalarının sebeplerinden bir tanesi bu. Valla Allah günah yazmasın ama basının da hiç suçu yok demek vicdansızlık olsa gerek. Diğer bir neden de bu yani. Öncelikle bu dayak yiyenler gazeteci falan değil. Kendisine spor basını diyen yeteneksizler sürüsü... Gazeteci başka bir şey. Emekçi falan yazmışlar sağda solda. Emekçi adam arkadaşı görüntü alırken önüne geçip daha iyi görüntü alacağım diye 30 kişinin işine engel olmaya çalışmaz zaten. Bunlar her basın toplantısında kendi aralarında da kavga eder mesela. İlk küfürü de basın ediyor zaten. E sen de bu adamlara küfür edersen seninle oturup konuşmalarını beklemeyeceksin. Aslan fareyle konuşur mu? Sporda şiddete sonmuş da bilmem neymiş... Yav he he... Ha unutmadan... Orada bir de özel güvenlikçi var. Onun için bir şey diyemeyeceğim. Hazır böyle bir ekip varken ben de dahil olayım demiş. Bu mevzudan en çok başı agrayacak kişi de bu adam zaten. Allah yardımcısı olsun. Basının kulübe gücü yetmez ama bu güvenlikçiyi sürüm sürüm süründürebilir. Şimdi bu basın için kim üzülebilir ya... Ben onun aklına tüküreyim.