23 Kasım 2008 Pazar

Beşiktaş: 2 - 0 :Eskişehirspor

Maçtan 3 saat önce Beşiktaş'ta Kazan'ın yanındaki parkta demlenenlerle birlikteydik. Önceki maçlara göre hatırı sayılır bir kalabalık ve alkol tüketimi vardı. Alkol sınırı aşıldığında kan gövdeyi götürmeye başlamıştı. Kazan'ın hemen yanı başında 2 kişi en az 20 kişiden öldüresiye dayak yediler. Sebebini kimse bilmiyor ama kapanan o iki kişiye vuran insan sayısı hayli fazla. Vurmak için sıraya girmişler adeta. Bira şişesinin dibini bu şanssız Beşiktaşlıların kafasında denediler. Yaklaşık 40 saniye süren kavgada ağızla, yüzün yer değiştirdiğini yerlerin kan olduğunu, vuranların ellerini tuttuklarını görünce keyfimiz kaçmış bir şekilde stada doğru yola koyulduk. Stada girdiğimizde Eskişehirliler dev bir Es Es amblemli bayrak açmışlar Beşiktaş tribünleri ise "Burası Beşiktaş Alayına Gider" ve dev bayraklarla ortalığı yıkmaya başlamışlardı. Maç başladığında ise herşey süt liman oldu. Sessizlik, oynanan futbolun sıkıcılığı, pozisyon kıtlığı, maçı, haftanın moda sonucu 0-0'a götürüyor derken çizgiden bir topu çıktı Beşiktaş'ın. Pozisyonu goldü diye yorumladı herkes ama bulunduğumuz yerden bunu çözmek haylü güçtü. 2 dakika sonra tribünlerden "Pozisyon golmüş Allah belanı versin" tezahüratı yükseldi. İşte bu yıllardır Beşiktaş tribünlerini anlatmak için dil döken yazarlara, çizerlere nefis bir örnekti. Spontane olaylara anında müdahale eden, yaratıcı karakter kendini bir kez daha göstermişti. Hemen telefonlara sarılıp aradık yakınları kimi gol, kimi değil dedi. Derken Beşiktaş maçın en iyi isimlerinden olan Sivok ile golü buldu. Artık tribünlerde maçın seyri de güzel bir hal amıştı. Derken Nobre aldığı pasla ceza sahasına sokuldu, tıpkı Bursa maçındaki gibi kaleciyi geçti tam vuracakken emin olmamakla birlikte bir tekme yedi. Kendini yere bıraktı, hakem devam dedi. "Pozisyon penaltı Allah belanı versin" tezahüratı peşinden geldi. Tribünlerde kahkahalar yükselmeye, herkes maçtan inanılmaz keyif almaya başladı. Hem Beşiktaş güzel oynuyor hem de taraftar yaratıcılıkta tavan yapıyordu. Hakem Hüseyin Göçek avantaj kuralını İnönü Stadı'nda bilmeyen tek kişi olduğunu gösterince bu kez de "Pozisyon avantaj Allah belanı versin" tezahüratını işitti. Hakem hakemlikten çıktı bizce o an ve o dakika. Belki verdiği tüm kararlar doğruydu ama tribün kendi doğrusuna inanmış hakemi etkilemeyi başarmıştı. O dakikadan sonra Beşiktaş inanılmaz bir oyun sergiledi. Eskişehir Youla'nın uzayıp gitmesine dayandırdığı sisteminde İbrahim Toraman'ın sülüklüğünü hesaba katmayınca neredeyse pozisyonsuz kapadı maçı. Holosko ikinci yarıda muhteşemdi ama aynı Holosko için ilk yarıda noldu bu adama demeniz de çok normaldi. Aradığı boşluğu ikinci yarıda bulunca o da yazıldı Eskişehir'e. İkinci golden sonra tribün koptu ve Fener'e çalıştı. Fenerle eğlenirken Eskişehir karambolden bir gol bulmayı başardı ama hakemin kalkan bayrağı da bir oldu. Bu kez "Pozisyon goldü Allah belanı versin" tezahüratları yükselmeye başladı. Maçın içine dönmek gerekirse sahada tek bir isim için parantez açmamız lazım. O da Ekrem Dağ. Daha önceki yazılarımızda bu oyuncunun Beşiktaş'ın oyuncusu olmadığını söylemişiz. Fena halde yanılmışız. Bu formanın hakkını veren isimlerden biri oldu Ekrem Dağ. Sanıyorum Mustafa Denizli'de kendisinden kolay kolay vazgeçmeyecek. Görevini fazlasıyla yerine getiriyor. Tıpkı Nobre gibi yeteneklerinin yüzde yüzünü sergiliyor. Gecenin kayıp adamı Delgado. Hiç yoktu. Sürekli varyete peşinde. İnce hareketler her zaman tutmuyor işte. Keyif adamı bu Delgado. Cisse ise geldiğinden bu yana iki maç iyi oynayıp yatmaya devam ediyor. Cisse yerine Uğur İnceman'ı şimdiden ısındırmak gerekiyor. Denizli neden sırtını dönüyor Uğur'a bunu da anlayamıyoruz tribünden. Cisse'ye gösterilen sabır Uğur'a da gösterilmeli. Haftaya Fenerbahçe maçına taraftar ve takım tavan yapmış gidiyor. Son sözü de Eskişehir taraftarına açalım. Bu sene İnönü'de en çok bağıran onlar oldu. Maç sonunda da takımı bağırlarına bastılar. Helal olsun.

Hiç yorum yok: