20 Eylül 2011 Salı

Tık Tık Tık

Sıkışık takvim ve sakatlarımızın fazlalığı sebebiyle sahaya çıkan her kadro aslında Beşiktaş bu değil düşüncesini çakıyor kafamıza. Evet Beşiktaş bu değil ama sezon başladı ikinci haftayı bitirdik ve UEFA'da da 3. maçımıza çıktık. Yani sezon dediğimiz şey başladı ve yavaş yavaş sezonun gidişatının belirlenmesine şunun şurasında bir ay kaldı. Bizim elimize kağıdı ve kalemi aldığımızda kurduğumuz takımların hiçbirisi ev ile çarşı hesabı uymuyor.

Zaten bizim çok iyi ve geniş bir kadro dediğimiz şey sezon içerisinde yaşayacağımız sakatlıklar ve formsuzluklar nedeniyle bu kadar kabarık. Peki Beşiktaş için tam anlamıyla ne zaman yorum yapılabilir? Eskişehir gibi 2-3 maç daha oynadıktan sonra anlaşılabilir bir durum ortaya çıkacak diyebiliriz.

Fakat şu kısa zamanda Carvalhal'den kaynaklı bazı kadro seçimleri dikkati çekiyor. 1 ay sonrasını beklemeye gerek kalmadan Guti ve Ernst'in artık Carvalhal'in gözdelerinden olmadığını açıkça görüyoruz. İşin gözde olma ya da olmama kısmı her ne kadar klişe gibi dursa da bir mantığının olduğunu söyleyebiliriz. Kötü giden maçı çevirme noktasında alacağı kararlar içerisine Ernst ve Guti'yi katması topla tüfekle kendisine saldıracak basına büyük bir imkan sağlayacak ve yine bir klişe ile vurulacak Carvalhal: "O kadar hafta oynatmadın zor da kalınca sahaya sürdün."

Bu eleştirilerin haklılığı ya da haksızlığı ancak o şartlar altında karar verilecek durumlar olsa da bugünden o günleri görerek ahkam kesmek mümkün olabilir. Beşiktaş'ın orta sahasında Necip'e yer verilmesi iyi güzel. Bu seçimi yaptığı için alkışlamalıyız Carvalhal'i. Necip'in yanına alınacak isimlere gelince Fernandes, Aurelio ve Ernst hepimizin malumu. Bunların arasında Fernandes ve Aurelio'nun sürekli şans buluyor olması ve Ernst'in sürekli kenarda oturması ufak sakatlıkların da buna bahane gösterilmesi yukarıda çizdiğimiz durumlar için eksiyi hanesine yazıdıryor Carvalhal'in.


(Burayı okumadan da geçebilirsiniz zira yazar Edu'yu genç sanmıştır. Edu'yu genç zannettiği için bokladığı taraftardan da özür diler.)Tüm bunların dışında aslında üzerinde mutlaka konuşulması ve bir taraftar bilinci yaratılmasının şart olduğu konu Edu. Sahada yer aldığı dakikalarda etrafımda birçok insan kim aldı bu kazmayı diye söyleniyor. Adamın yaşından haberi olmadığını biliyorum eleştirenlerin ama Mustafa Pektemek ile Mehmet Akyüz gibi adamlarla rekabet halindeyken kötü oynama lüksünün olmadığını hisseden bir adamın sahaya kendisini vermemesi mümkün olamaz. İşte bunu da bilmiyorlar ne yazık ki. Edu gelecekte bir yıldız olabilir. Hep olmuş olgunlaşmış isimler yerine gelecek vaadeden oyuncuların da şans bulması gerekiyor Beşiktaş'ta.

Dün oynanan karşılaşma ile ilgili söylenecek çok şey yok. Mustafa Pektemek ve Simao arasında görev değişikliği bu kadro içerisinde onlarca kombinasyon yapılabileceğinin sadece bir kanıtı. Sezon boyunca Carvalhal'in bir dama oyunundaki gibi her taşını damaya dönüştürebilecek bir kadroyu elinde tutuyor.

Daha önce de bahsetmiştik rakipler zayıf diye. Hala zayıf hala Beşiktaş'ın üzerine budur diyeceğimiz tespit yapmak zor ama bu takım bu kadroyla bu kadar diyecek birlükse sahip değil. Böyle bir tespiti yapamayacak bir kadromuz olması da bu sezonun bizim için en büyük avantajı tabii.

4 yorum:

Tunç Bozacılar dedi ki...

''Tüm bunların dışında aslında üzerinde mutlaka konuşulması ve bir taraftar bilinci yaratılmasının şart olduğu konu Edu. Sahada yer aldığı dakikalarda etrafımda birçok insan kim aldı bu kazmayı diye söyleniyor. Adamın yaşından haberi olmadığını biliyorum eleştirenlerin ama Mustafa Pektemek ile Mehmet Akyüz gibi adamlarla rekabet halindeyken kötü oynama lüksünün olmadığını hisseden bir adamın sahaya kendisini vermemesi mümkün olamaz. İşte bunu da bilmiyorlar ne yazık ki. Edu gelecekte bir yıldız olabilir. Hep olmuş olgunlaşmış isimler yerine gelecek vaadeden oyuncuların da şans bulması gerekiyor Beşiktaş'ta.''

EDU 30 YAŞINDA!!!

1903 dedi ki...

Büyük göt olmuşum:) silmiyorum ama buradan özür diliyorum eleştirdiğim insanlardan.

Tunç Bozacılar dedi ki...

http://devrimderki.blogspot.com/2011/08/eduardo-goncalves-de-oliveira.html

OKUMANI İSTERİM...

BEERREGULAR dedi ki...

Aslında çok yanlış bir yorum değil "gelecekte büyük yıldız olabilir" lafı. Bizde zaten bir futbolcunun yıldız olabilmesi için 5 sene bekleyecek sabrı kimse göstermez. Dolayısıyla gelecekte yıldız olabilmek aslında seneye hadi taş çatlasın sonraki sene yıldız olmaktır. Zaten Beşiktaş'ta üçüncü sezonu gören yabancının alnını öpmek lazım son yıllardaki trend izlenince... :)

@t2, eline sağlık abi güzel yazı...