22 Mart 2012 Perşembe

Sevgi Pıtırcıkları


UEFA'dan elenmişsin, ama oynadığının oyunun beş paralık değeri olmadan. Sen kamyonla gol yedin zamanında güzel Beşiktaş'ım biz sana sırt mı döndük? Bu sefer Mart ayına kadar oynadın tur atladın diye Forza sana yine methiyeler düzdü. "Bize Mart'ı gösterdin helal olsun, canın sağ olsun" gibilerinden... Biz o maçta sahada kahrolanlardanız. Oynanan oyunu gördükçe içimiz acıdı.

Gelelim Türkiye Kupası'na yine aynı hikaye. Boluspor "Beşiktaş elenmeyecek bir takım değil, eleyeceğiz" diyor ve eliyor! Sen de sahada seyrediyorsun. Elinde başka ne var ki kalan? Şampiyon mu olacaksın? Bu maça nasıl bu kadar düşük konsantrasyonla çıkarsınız anlamıyorum.
Ama olsun, biz yine öpüp başımıza koyalım. Ses çıkartmayalım. Konuşmayalım. Kuzu gibi gidip gelelim. Bunlar da top oynamasın, takılsın, gezsinler.

Biraz itiraz, biraz protesto, biraz anarşizm lütfen. Yakalım yıkalım demiyorum. Ürün almayalım kombine almayalım hiç demiyorum. Ama şu fakir edebiyatını bir tarafa bırakalım, bu kulübün düzelmesi için taraftar olarak ne yapabiliriz ona kafa yoralım.

Yapmıyor muyuz? O zaman o Çarşı'nın 'a'sı var ya hani anarşinin 'a'sı olan; onu da ya evrensel barış işaretiyle değiştirelim ya da çevirip g.tümüze sokalım!

2 yorum:

JAMES WHITE dedi ki...

Bu maçta Beşiktaş'ın motivasyonunun eksik olmasını ben de kabul edemiyorum. Bu gün kara kartal bizi üzdü ancak Avrupa kupalarından elenme şeklimiz hakkında farklı düşünüyorum. Atletico Madrid çok acayip bir takım. 50 defa oynasak eleyemezdik. ;)

BEERREGULAR dedi ki...

Cem kardeşim ben Avrupa maçında örneğin Luce'nin Beşiktaş'ı olsa daha farklı bir tablo olurdu diye düşünüyorum. Yani Rakip bence gerçekten çok iyi değildi iki maçta da, sürpriz yapıp eleyebilirdik. Ne diyelim geçmiş olsun.