2 Ağustos 2008 Cumartesi

GFB

Fenerbahçe tribünleri açıktan maraton üst tribüne geçince eski Fenerbahçe tribünleri yeniden oluşacak sanmıştık. Ama tribünlerde grupların eskisi gibi kendilerini kabul ettirmesi o kadarda kolay değil. Bundan 10-15 sene öncesine hiç benzemiyor artık kulüplerimiz. Onlar artık bir imparatorluğun ismi. Özellikle de Fenerbahçe ve Beşiktaş. Galatasaray tribünlerinin pes ettiği tribün kültüründe Adnan Polat'ın payı büyük. Kadınların, ünlü yazarlarımızdan birinin değimi ile baba parası yiyen obezlerin doldurduğu tribünlere Fenerbahçe'de çok geçmeden dahil oldu. Son kale Beşiktaş'tı. O da çok sallandı. Fenerbahçe Stadı'nda oynanan 90'lı yıllardaki Ankaragücü Beşiktaş maçında tribünlerin "yönetim uyuma kapalıya dokunma" sloganları hep bu değişime karşıydı. Zamanla Beşiktaş'ta büyük yara aldı. Çarşı'da yok artık.

Şimdi Fenerbahçe bir efsaneyi canlandırmayı o eski maraton havasını solumayı istiyor. Kolay değil. Artık tribünler başkanlar için eskisinden çok daha önemli. GFB'nin açıklaması da çok önemli tabii. Bize karşı başka bir grubu destekleniyor diyorlar. Çarşı'ya karşı A Takımı, GFB'ye karşı bir başkası. Bu sezon tribün kültürü, kulübün istediği müşteri taraftar ve atanmış amigo gruplarının mücadelesine tanık olacağız. Tribün kültürü birleşirse hiç şaşırmam.

Hiç yorum yok: