"En büyük tutkum kalecilikti. Rusya’da ve Latin ülkelerinde bu soylu sanat her zaman özel bir itibar sağlar. Kaleci, rolü nedeniyle kenarda, tek başına, geçit vermez olduğu için, coşkulu çocuklar sokakta peşinden ayrılmaz. Tapınma nesnesi olarak boğa güreşçisi ve usta pilotla yarışır. Bluzu, kasketi, dizlikleri, şortunun cebinden gözüken eldivenleri onu takımın diğer oyuncularından ayırır. O, yalnız kartal, esrarengiz adam, son kurtarıcıdır. Kalenin önünde, parmaklarının ucuyla bir saldırıyı yıldırım gibi defetmek için gösterişli bir dalış yaptığında, bu anı yakalamak isteyen fotoğrafçılar saygıyla diz çöker...”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder