5 Şubat 2009 Perşembe

Beşiktaş: 3 - 1 :Antalyaspor

Yeter artık Antalya sesleriyle çıktı stada iki takımda. Üstüste çekilmiyor gerçekten. Ancak hayatımda en çok keyif aldığım maçlardan da biri oldu Antalya maçı. Sahadaki oyun stresten uzak olunca oyuncularda gönüllerince oynadılar. Böyle yalan dolan maçları rahat kazanmaya bayılıyoruz zaten. Tribünlerde çok ama çok iyiydi bugün. Uzun süredir böyle bir hava yakalanmamıştı tribünde. Alt katla üst kat ciddi bir sürtüşme yaşamanın doruğuna gelmişken böyle bir hava yakalamakta ayrı bir başarı. Ernst'in ilk maçıydı. Rahattı. Cisse'den daha kötü olamaz zaten. Benim asıl dikkatimi çeken Erkan Zengin oldu. Ben oyun stilini Deivid'e benzetiyorum. Top ayağındayken ve topsuz alanlardaki koşuları bana feci şekilde Deivid'i hatırlattı. İlerleyen maçlarda daha iyi analiz ederiz tabii. Ama giydiği 9 numaranın uğursuzluğuna rağmen ben kendisinden umutluyum. Ancak sahanın en fenomen oyuncusu tartışmasız İbrahim Üzülmez idi. Öyle bir oyun ortaya koydu ki şaşırdık kaldık tribünlerde. Koşuyor, topu çalıyor, taraftar elleri patlarcasına alkışlıyor, ama son pası doğru atamıyor. Yılmıyor yeniden yakalıyor rakibini, çalıyor topu, bu sefer pasını da veriyor. Bu da yetmiyor bir de gol atıyor ve film de burada kopuyor. Beşiktaş'ın Forrest Gump'ı oluyor, inanılamıyor, o da şımarıyor pasını yakalayamayan el kol yapıyor, dövünüyor, .ötü kalkıyor. Stop İbo Stop... Hani mahallenin en kötü futbol oynayan çocuğu bir maçlığına Allah tarafından yeteneklerle donatılır, arkadaşları şaşar ya duruma. Bu gece de böyleydi işte. Hani o mahalledeki çocuk ömrü boyunca unutmaz ya o maçı, bu maçta İbrahim için öyleydi. Benim gibi azılı İbrahim Üzülmez düşmanına dahi bu kelimeleri yazdıracak kadar iyi oynadı. Taraftar "İbo doğru söyle, İbo doğru söyle, bugün ne içtin, bugün ne içtin" diye bağırdı. İbo hemen önümüzde sırtı bize hafif dönük ama ağzı kulaklarında anlaşılıyor yani. Resmen sahada gülüyor İbo. Bunu görünce bu kez "Ne içtinse söyle biz de içelim" diyoruz ve sonra harala gürele geçiyor dakikalar. Hayatımda benim ve İbrahim Üzülmez'in unutamadığı bir maç oldu bu. Tribünlere ise bu maç 10 üzerinden 10 veriyorum.

2 yorum:

Dobrowski dedi ki...

harbiden "yeter artık" dedirttiler. neymiş bu üst üste maçlar

Jordi Metal dedi ki...

"Ne içtinse söyle biz de içelim"

Bu tezahüratı tribünde bulunan yeğenim ve tayfası başlatmış sonra stada yayılmış. Ben yeğenin yalancıyım. Allah çarpsın :D