Keşke yukarıdaki gibi bir pankart açsalardı kapalıda. Dayak yiyeceğini bile bile asmak da güzeldir. Evet insan gibi dövmezler. Evet 50-60 kişi kovalar seni. Koltukların neresine bastığına bakmadan, arkana bile bakmadan, sağdan soldan gelen tekmelere aldırmadan, birazdan dayak yiyeceğini adın gibi bile bile hem de. Çok delikanlıysan git aç oğlum dediğinizi biliyorum. Evet ben açamam, o kadar yürekli değilim. Ama açabilecek adamlar var o tribünde. Yukarıdaki mizanseni yaşamadan hem de. Kim mi? Cevabı aşağıda.
Şu meşhur yaratıcı pankartları ete kemiğe büründüren adam. Beşiktaş'ın tribünlerine astığı hemen hemen her pankartta kendisinin adını görebilirsiniz, pankartın kıyısında köşesinde yazar: "Dewe". Yoksa ben mi yanlış biliyorum, o onun imzası değil mi? Yoksa böyle biri buradan sonrasını da okumanıza gerek yok.
Allah'ı var yetenekli adam. Hele hele sloganları da kendisi buluyorsa helal olsun. Hani bir gazetenin karikatürle gündemi belirleyen, o gazetenin görüşlerini aktaran (bakınız Salih Memecan) adamları vardır ya, onlardan hiç farkı yok.
"Yıldırım Demirören Yetmez"in sloganı kadar pankartı da artık meşhurlaştı. Her yerde kapalı tribünün göbeğindeki şaşırmış suratı görmek, Demirören'e methiyeler düzen çizgilere rastlamak mümkün. "Çıldırt bizi başkan, çıkart bizi baştan"ı ilk gördüğümde yaşadığım büyük çöküntüyü kelimelerle tarif edemem. Bir sezon boyunca bağırdığımız Demirören'i iki transferle sevmek gibi herkesin şu aralar kullandığı klasik cümleleri buraya yazmanın anlamı yok. Bunun yerine "Beşiktaş'ın sahibi kongre üyeleridir" bile Beşiktaş başkanının koltuğunu bırakma sebebi olmalıdır. Bunun arkasında kararlılıkla durulmalıdır mesela. Ne çabuk unuttuk Halkın Takımı ünvanını. Halkın çizgisiydi Dewe. Yazık oldu.
2 yorum:
Besiktas'in Guti transferine mi yoksa Demirorenin reklama mi ihtiyaci vardi ?
Kapalıya köpek sürüsü gönderen adamı belki bir gün başarılı bulurum ama bir daha sevemem.
Yorum Gönder