Bugün Beşiktaş JK'nın Başkanı Sn. Yıldırım Demirören "Herkes maça parasıyla gelsin. Bilet alarak girsin" demiş. Doğru demiş. Biletsiz içeriye girmeye çalışmak olmaz. Fakat bunu parası olmayan Beşiktaş'lılar için kabul edilebilir bulmuyorum. Yani bir insana paran yoksa gelme demekle eş değer benim gözümde. "Ekmek değil, su değil parası yoksa gelmesin kardeşim" nesi ayıp diyenlere de cevabım var. Zevki için gelme demek ayıp olmaz diyene de Beşiktaş'lı için İnönü'de maç seyretmenin ekmek ve su kadar değerli olduğunu anlatmak lazım. Hal böyleyken ve Beşiktaşlı için maç günü maça gidememek aç ve susuz kalmanın bir başka şekliyse bu adama paran yoksa girme demek bana acımasızlık olarak geliyor.
Peki neler yapılabilir? Mesela ne yapsak da bu Beşiktaş'ı izlemeye parası yetmeyen kardeşlerimizi bir şekilde kanlı canlı Beşiktaş ile buluştursak?
Cevabı aslında gerçekten çok kolay. Ben bir hayal kurdum. Kuranı bir kurmayanı bin kere zaten.
Bir sponsor çıksa ve dese ki. Arkadaş sen belki farkında değilsin ama bu Beşiktaş taraftarı için Beşiktaş'ın stadı, tribünü, çimi ve o sahaya çubukluyla çıkan takımı çok önemli. Gel sen bana bir tribününün yıllık tüm biletlerini peşin peşin sat. Ben de Beşiktaş taraftarına burayı açayım. Beşiktaş taraftarı bunu hakediyor diyeyim. Şimdi bunu yapabilecek olan marka var yapamayacak olan marka var. Evet doğru.
Fakat ben bir hesap yaptım. Belki bakkal hesabı ama buraya yazıp not düşeyim istedim. Şimdi eski açık kombinesi 700 TL. Eski Açık'ın tek tarafı 2.500 kişilik olsa. 2.500 x 700 = 1.750.000 TL. Bu rakamı bir sponsor karşılasa ve ilk hikayemiz gibi bir işe döndürse muhteşem bir geri dönüş alır. Bazen osuruk gibi bir fikir çok değerli oluyor. Bu fikir osuruk olarak kalabilir ama iyileştirme yapılabilirse çok değerli de olabilir.
Her an gidebilecek bir basketbolcu için sponsor ararken her daim arkasında duran Beşiktaş taraftarı için sponsor da aranabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder