2 Aralık 2011 Cuma

Gelişine Vole!

Mahalle maçlarında o yamuk plastik toplar üstümüze doğru gelirken "gelişine vole" diye bağırıp vurmaya çalışırdık çatıya, dağlara taşlara giderdi ya; al sana vole! 100 kere gelse belki 2-3'ünde top bu şekilde ayağa oturur fakat Ernst'in çizgiden çevirdiği ortaya göz diken Quaresma'nın volesi gönlümüzü fethetti. Adam gol attıktan sonra çok mutlu oldu yüzündeki ifadeden çok belliydi.

Sonrasında "maç 2-0'a geldiğinde Beşiktaşlılar derin bir nefes aldılar" diyebilir miyiz? Tabi ki diyemeyiz! Nerede o güzel günler, hey yavrum hey. Kansere çare var Beşiktaş'a çare yok! Yakın tarihin Gençlerbirliği maçı uzak tarihin Malmö maçı kafamızın içinde topaç gibi dönmeye başladı. Beşiktaş'ın oyun içerisindeki gelgitleri ve dengesizliği bizi bir gün öldürecek!

Güntekin Onay maçı sadece erkekler izlese Almedia'ya herhalde küfür edecekti. Nefes alıp vermesinden, sinirinden cümlelerinden belli oluyordu. Sarı Fırtınamız beyefendi Metin'imizin bitmek tükenmek bilmeyen sakinliği adamı iyice zıvanadan çıkarttı. Öyleki 3. golde "golll beeeaaa" - "Almedia'ya verdi verdi verdi verdi at dedi atamadı, yatırdı kaldırdı, neler yaptı neler" şeklinde haykırmasının sebebi içinde sıkışan gazdır!

Verilmeyen golü sağ olsunlar tek açıdan bir kere gösterdiklerinden ne olduğunu anlayamadık. Ne desem yalan olur ama orada bir tiyatro dönmüş gibi.

Neyse öyle veya böyle maçı aldık, fakat 14 Aralık'taki stoke maçı tam bir kalp krizi olacak. Şimdiden belli. Statta olacak arkadaşlar yanlarına dil altı mı alırlar, sakinleştirici içip mi gelirler bilmiyorum. Şimdiden Allah hepimize sabır ve kolaylık versin.

Hiç yorum yok: