Dün Elma Cafe'de bira içip maça gittim. Elma Cafe maçtan iki saat önce tıklım tıklımdı. Sadece Elma Cafe değil onun sokağındaki tüm restaurantlar full çekmişti. Yakın tarihte evleniyor olmak nişanlımı da futbola alıştırmak anlamına geliyor benim için. Bu yüzden hoşuna gitsin diye futbolun hep bu civcivli tarafını göstereyim istiyorum. İki kişilik cam kenarındaki masaya kurulduk. İnsanların hepsinin formalı olmasından bahsettik, yaptıkları tezahüratlardan konuştuk. Benim dahi daha önce duymadığım besteler söyleniyordu. Bir masa vardı ki tüm dikkatleri üstlerine çekmek ve karı kızın mutlu olmasıyla, yüzünde gülücükler oluşmasıyla tatmin oluyordu. Bizim gibi o masaya uzak olanlar için sorun yoktu da yakın masadaki çiftler hiç memnun değillerdi. Bülent Ersoy'a yapılan beste yoğun istek üzerine tekrar tekrar söyleniyordu. Lafın kısası tribün çocuğuysanız o sokakta çok popülersiniz. Derken biz de etrafı izleyip, analiz yapmaktan sıkıldık ve hesabı istedik. Sokağın yukarısından aşağıya hayli kilo almış Harun Dulkara ile Haldun Boysan beraber iniyorlardı. Öyle bir ilgi vardı ki Haldun Boysan'a, zannedersin İstanbul'u Fethetmiş. Her masaya çak yapa yapa aşağıya meydana doğru bir sevgi seli ile yürümekte. Bir önceki posta yorum yapan adsız arkadaşlar kadar tav olmadım ben açıkçası Haldun Boysan'ın bu çıkışlarına. Yıllar önce tribün ağabeyleriyle çekilmiş fotoğraflarının olması da bir anlam ifade etmiyor. Ben de 10 yıldan bu yana kapalı tribünden maç seyrediyorum. Ama kendisini kapalı tribünde bir kez görmedim.
Dün gece sete çıkacak kadar içimizdenmiş. Vallahi haberim yok! Bu da benim ayıbım olsun.
Maç için karalama yapmaya gerek var mı onu da bilemiyorum. Beşiktaş'ın sahaya çıktığı formadan belli sezonun bittiği. Ortaya karışık bir formayla çıkılmış işte. Dün gece Aziz Yıldırım'a, Erman Toroğlu'na, Mahmut Özgener'e, Melih Şendil'e, Cem Yılmaz'a, Lig Tv'ye, Mehmet Demirkol'a, Bilica'ya, Hüseyin Göçek'e dakikalarca küfür edildi. Sezon tribünler için de bitti artık ne de olsa. Dün gecenin tek güzel hareketi Mustafa Denizli'yi taraftarın bağrına basmasıydı. Müthiş bir görüntüydü. Mustafa Hoca'nın kapalı tribüne gidişini tarif edemem. Koşa koşa gitti Mustafa Denizli. İnşallah uzun yıllar kalır.
Maç başlamadan Beşiktaş'ın forması kadar dikkatimi çeken bir başka şey ise Beşiktaş'ın saha kenarındaki reklam alanlarıydı. Saha kenarı maç başlamadan önce Dufy ile kaplanmış. Dufy ölçeğinde bir şirkete Beşiktaş markasının en önemli noktasını vermek ve bunun karşılığında ne aldılar diye merak etmek en doğal hakkım diye düşünüyorum. Biraz beyin jimantiği yaparsak. Fenerbahçe'de saha kenarı Ülker ve Avea, Galatasaray'da Türk Telekom, Ülker, Trabzon'da Türk Telekom, Ülker, Beşiktaş'ın ise saha kenarı Anıl Oto Ankara Servisi Açıldı (0 312 ..........)
Beşiktaş'tan saha kenarı reklamı almak bu kadar kolay mı? Ben de nüfus cüzdanımı kaybettim hükümsüzdür diye ilan koyacağım yakında. Kaça kiralanıyor Beşiktaş'ın saha kenarları?
5 yorum:
şu reklam işine ben de sinir oluyorum. yıllardır orada dufy reklamı var. ben daha dufy'nin ne olduğunu bile bilmiyorum. ve eminim ki çoğu kişi de bilmiyorudur.
kimsenin bilmediği bir markanın da bu reklamı yapabilmek için ne kadar para verebileceğinden şüpheliyim.
uamrım uzun yıllar beşiktaş'ta kalır temennini iyi niyetin olarak yorumluyorum :)
dufy 25 yıldır bize reklam verir be abi siz de hiçbir şeyi beğenmiyorsunuz.
harun dulkara
Düzeltme için teşekkürler.
Yorum Gönder