Uzun süredir blogu boşladığım için bu kısma kadar olan yazı için baya bir zaman harcadım. En iyisi maçla ilgili kısa kısa not düşüp bırakmak.
Hakan Arıkan resmen zombi olmuş. Suratı o hale gelen adamın dengesi hala oturmamıştır. Neden Cenk değil de Hakan diye ortalığa zıplama derdinde değilim ama Cenk kalede olsaydı fena olmazdı.
Türk futbolunun gelmiş geçmiş en güçlü orta sahasını şu an Beşiktaş oluşturmuştur desem abartmış olur muyum?
Bu konuyu deşmeden önce bir eleştiriyi de kendi adıma yapmam lazım. Demirören "Bu kadro Beşiktaş tarihinin en iyi kadrosudur" dediğinde "100. yılda sahada olanlar kadar iyiler mi onu sahada görürüz" diyerek eleştirmiştim. Görünen o ki bu kadromuz Beşiktaş'ın gelmiş geçmiş kadroları arasında 1 numaraya oturmayı hak ediyor.
Ernest, Necip ve Aurelio Antalya'yı sahasına gömdü. Hilbert dışında orta sahada aksayan bir isim yok.
Quaresma takımın kreması. Muhteşem oynuyor. Rahmetli Vedat Okyar Sergen'i izlemek için İnönü'ye gidilmesi gerektiğini yazardı. Quaresma'da gerçekten yerinde görülesi bir adam.
Bugün Quaresma'yı seyrederken ulan bu adam bizded ne kadar kalır acaba diye düşünmeye başladım.
Quaresma ile ilgili tek korkum çok yakın bir zamanda kırmızı kart görecek olması. Bazen rakibe basarken hırsının kurbanı oluyor. Çok ters fauller yapıyor. Bu faullerin üzerine hakemlere olan itirazına sadece ben mi kuruluyorum yoksa gören eden var mı?
Ernst geldiğinden bu yana en yaratıcı oyununu çıkardı. Oyunu iki yönlü oynayan adam diye bas bas bağıranlar Ernst'ten de bahsetsinler artık. Gecenin yıldızı oldu.
Son olarak taraftarımıza ve ısrarla arkasında durulan "Gücüne Güç Katmaya Geldik" bestesine, bana yeniden Suavi şarkıları dinleten beste yazarına saygılar.
Zevkliymiş bloga yazı yazmak resmen unutmuşum:)
1 yorum:
Gücüne Güç Katmaya geldik çok uydu. Maç sonunda Cenk tribünün önünden geçerken söylüyordu.. Güzel bir andı..
Yorum Gönder