Beşiktaş için kadro kurarken bazı mevkiler çok netti kafamda ama Galatasaray’da olduğu kadar tüm mevkileri %100 yazamadım. Nedeni zaten Schuster’in de gerek ligdeki 3 maçta gerekse Avrupa Ligi’nde maçlara çok değişken kadrolarla çıkması elbette. Ayrıca bazı mevkilerde hangi ismin daha öncelikli olduğuna karar verememiş olmam. Ama benim mantığıma en uygun kadro aşağıya koyduğum kadro.
Beşiktaş’ın ön bölgede alternatifi bol ve etkili isimlerin çokluğu bu sene en büyük avantajı. Ama orta sahanın gerisi için aynı şeyi söylemek zor. Özellikle İBB ve her ne kadar skorda çok farklı kazanmış olsa da özellikle ilk yarısında rakibin çok üstün olduğu Karabük maçlarında da gördüğüm kadarı ile savunma kurgusunda bir takım sıkıntılar yaşayabilir Beşiktaş. İsim olarak sayı çok ancak bir şekilde sisteme uygun adamlar mı değil geridekiler bilemiyorum.
Kalede Hakan Arıkan zaman zaman ilginç goller yese de bu neye çok formda başladı. Özellikle Avrupa’ligi ön elemesinde resmen Beşiktaş’ı üst tura taşıdı. Sakatlığı sonrası kaleye geçen Cenk de ondan çok farklı değildi. Güven verdi. Doğrusu bu sene Rüştü’den çok beklentim yok. Zaten son yıllarda çok sakatlıklar yaşıyordu. Yaşı da çok ilerledi. Bu sene çok şans bulacağını sanmıyorum.
Savunmada Sivok’un sakatlığı büyük handikap. Zapotocny Bursa’da iyi bir sene geçirdi. Ancak Beşiktaş’ta aynı çizgiyi tutturabilir mi bilmiyorum. Özellikle de Sivok sakatlanmasa ilk gönderileceklerden birisi gibi telaffuz edilirken birkaç hatasında tekrar taraftarın istemediği adam ilan edilirse kötü olabilir. Kaldı ki taraftarın da hala tam olarak içine sinmiş gibi gözükmüyor. İbrahim Toraman’ı ben çok başarılı bulmasam da hırsı ev taraftarın sevdiği bir isim olması nedeni ile sanırım ilk 11’de hep yer bulacaktır. Savunmanın ortasında Ferrari en önemli alternatif. Benim Adanaspor’da çok beğendiğim ve Galatasaray’a gelmesini çok istediğim isimlerden birisi olan Ersan Adem Gülüm’ün tek eksiği tecrübe. Şans verilirse çok önemli bir kazanç olacağını düşünüyorum. Sağ bekte Erhan’ın alternatifi Ekrem yada tam mevkisi olmasa da önceki yıllarda orada da oynayan Toraman olacaktır. Bu arada Ekrem mi Erhan’ın alternatifi yoksa Erhan mı Ekrem’in ona tam karar veremedim. Çok benzeşen iki isim.
Önlerinde Necip bu senenin en önemli kazancı. Beşiktaş geleceği için çok önemli bir isim kazandı. Ernst gibi bir tecrübenin yanında iyice gelişecektir. Gerçi Ernst geçen senenin ikinci yarısındaki düşüşünü tam olarak gideremedi. İlk geldiği dönemdeki performansının gerisinde ama o çizgiyi yakaladığında o bölgede Türkiye’deki en iyi isimlerden birisi. İkisine de alternatif olarak Aurelio gelecektir. Ama yaşı ve son dönemdeki sakatlıkları nedeniyle sürekliliği olmayabilir. Çok zorunlu hallerde o bölgede daha önce az da olsa oynayan Ekrem düşünülebilir. Bu arada Fink’in son durumunu bilemiyorum. Sanırım o da kaldı takımda. Bu durumda yabancı kontenjanına takılmazsa o da önemli bir alternatif ön liberoda.
Son maçlarda bu şablonda oynasa da Schuster bu konuda bazen değiştirip çift santrfora dönebiliyor. Kaldı ki zaten Quaresma da Holosko da ve hatta onların alternatifleri Nihat ve Tabata da kaleye yakın oynamayı seven isimler. O nedenle bu şablonu çoğunlukla göreceğiz diye düşünüyorum. Bu şablonda vazgeçilmez isim Quaresma elbette. Her iki tarafta da oynayabilen gerektiğinde iyice ceza sahasına yaklaşıp çift santrfor gibi oynayabilen Quaresma takımın itici gücü şu ana kadar. Sağ tarafta Holosko yazdım ama açıkçası orası tam bir muamma. Bir maç Nihat, bir maç Tabata, bir maç Holosko derken belirsizlik var o bölgede. Ama benim en iyi gördüğüm isim Holosko açıkçası. Formsuz bir dönemde ama toparlarsa onu diğer isimler kesemez. Ve kanat oyuncusu olarak lanse edilen ama açıkçası benim henüz onda bir ışık göremediğim Hilbert de her iki kanadın alternatifi olacaktır.
Ortanın ortasında şu anda Guti ön planda. Ama ben Karabük maçında çok kötü bir Guti izledim. Çok fazla pas hatası yaptı. İkili mücadelelerde zorlandı. Ama taraftar ve basın isminin büyüklüğü ile maç sonu yorumlarda bunu görmezden geldi gibi geldi bana. Henüz tam adapte olamadı bence. Yaşı itibari ile de fizik olarak biraz düşmüş gibi. Elbette tecrübesi yeter. Ama zorlu maçlarda aksayabilir. Öyle bir durumda Tabata ilk alternatif. Henüz sahneye çıkamayan Yusuf da ikinci alternatif sanırım .
İlerde sürekli bir arayış içindeydi Beşiktaş. Aslında Bobo ve Nobre yeterli kağıt üstünde. Ama ikisinin de form grafikleri inişli çıkışlı. Bobo bir adım önde. Ama Nobre de Karabük maçında attığı gollerle ben de varım dedi. Alternatif olarak Fatih Tekke alındı. Daha ilk söylemi “bir sakatlığım var, 15 gün kadar sonra oynayabileceğim” oldu. Son yıllarda çok sık sakatlanıyor. Yaşı 33. Çok etkili ve benim beğendiğim bir oyuncuydu. Ama kariyerinin en başından bu yana savruk ve kendine dikkat etmiyor. Çok sakatlanıyor. Hem Trabzon’da hem de Gaziantep de en formda olduğu dönemlerde çok ciddi sakatlıklarla bir anda düştü. Artık ilk 11 ismi değil. Ama yine de bir alternatif.
Genel olarak lige fena başlamadı sonuç olarak. Ama gerek Avrupa’da gerekse ligde kazandığı maçlar da dahil olmak üzere rakibe çok pozisyon verdi. Kritik anlarda hep kaleci marifetleri ile maçlar döndü. Savunma anlayışındaki aksaklığı gideremezse kazalar yaşayacaktır İBB maçındaki gibi. Bir de sanki bütün oyunu Quresma’nın üstüne yıktılar gibi. Alınan hemen her top ona atılıyor. Şimdilik o da çok istekli ve formda. Ama yarın öbür gün bir zorlanma ve sakatlık yaşarsa bir anda sudana çıkmış balığa dönebilir takım. Bir de neredeyse bütün sevgi ona akıtılırken işler biraz kötü gitmeye başladığında klasik futbolcu hastalığı popüler isme okları yönlendirme yaşanabilir. Bu durumda bir anda düşüş başlar. Bir de yine tüm Avrupa macerası erken başlayan takımların yaşadığı erken form tutma ve en kritik dönemde düşüşe geçme hastalığı riski var.
Galatasaray’a göre daha derin bir kadrosu var gibi gözüküyor. Eğer savunma kurgusunu da oturtabilirse şampiyonluk da öne çıkabilir.
Beşiktaş’ın ön bölgede alternatifi bol ve etkili isimlerin çokluğu bu sene en büyük avantajı. Ama orta sahanın gerisi için aynı şeyi söylemek zor. Özellikle İBB ve her ne kadar skorda çok farklı kazanmış olsa da özellikle ilk yarısında rakibin çok üstün olduğu Karabük maçlarında da gördüğüm kadarı ile savunma kurgusunda bir takım sıkıntılar yaşayabilir Beşiktaş. İsim olarak sayı çok ancak bir şekilde sisteme uygun adamlar mı değil geridekiler bilemiyorum.
Kalede Hakan Arıkan zaman zaman ilginç goller yese de bu neye çok formda başladı. Özellikle Avrupa’ligi ön elemesinde resmen Beşiktaş’ı üst tura taşıdı. Sakatlığı sonrası kaleye geçen Cenk de ondan çok farklı değildi. Güven verdi. Doğrusu bu sene Rüştü’den çok beklentim yok. Zaten son yıllarda çok sakatlıklar yaşıyordu. Yaşı da çok ilerledi. Bu sene çok şans bulacağını sanmıyorum.
Savunmada Sivok’un sakatlığı büyük handikap. Zapotocny Bursa’da iyi bir sene geçirdi. Ancak Beşiktaş’ta aynı çizgiyi tutturabilir mi bilmiyorum. Özellikle de Sivok sakatlanmasa ilk gönderileceklerden birisi gibi telaffuz edilirken birkaç hatasında tekrar taraftarın istemediği adam ilan edilirse kötü olabilir. Kaldı ki taraftarın da hala tam olarak içine sinmiş gibi gözükmüyor. İbrahim Toraman’ı ben çok başarılı bulmasam da hırsı ev taraftarın sevdiği bir isim olması nedeni ile sanırım ilk 11’de hep yer bulacaktır. Savunmanın ortasında Ferrari en önemli alternatif. Benim Adanaspor’da çok beğendiğim ve Galatasaray’a gelmesini çok istediğim isimlerden birisi olan Ersan Adem Gülüm’ün tek eksiği tecrübe. Şans verilirse çok önemli bir kazanç olacağını düşünüyorum. Sağ bekte Erhan’ın alternatifi Ekrem yada tam mevkisi olmasa da önceki yıllarda orada da oynayan Toraman olacaktır. Bu arada Ekrem mi Erhan’ın alternatifi yoksa Erhan mı Ekrem’in ona tam karar veremedim. Çok benzeşen iki isim.
Önlerinde Necip bu senenin en önemli kazancı. Beşiktaş geleceği için çok önemli bir isim kazandı. Ernst gibi bir tecrübenin yanında iyice gelişecektir. Gerçi Ernst geçen senenin ikinci yarısındaki düşüşünü tam olarak gideremedi. İlk geldiği dönemdeki performansının gerisinde ama o çizgiyi yakaladığında o bölgede Türkiye’deki en iyi isimlerden birisi. İkisine de alternatif olarak Aurelio gelecektir. Ama yaşı ve son dönemdeki sakatlıkları nedeniyle sürekliliği olmayabilir. Çok zorunlu hallerde o bölgede daha önce az da olsa oynayan Ekrem düşünülebilir. Bu arada Fink’in son durumunu bilemiyorum. Sanırım o da kaldı takımda. Bu durumda yabancı kontenjanına takılmazsa o da önemli bir alternatif ön liberoda.
Son maçlarda bu şablonda oynasa da Schuster bu konuda bazen değiştirip çift santrfora dönebiliyor. Kaldı ki zaten Quaresma da Holosko da ve hatta onların alternatifleri Nihat ve Tabata da kaleye yakın oynamayı seven isimler. O nedenle bu şablonu çoğunlukla göreceğiz diye düşünüyorum. Bu şablonda vazgeçilmez isim Quaresma elbette. Her iki tarafta da oynayabilen gerektiğinde iyice ceza sahasına yaklaşıp çift santrfor gibi oynayabilen Quaresma takımın itici gücü şu ana kadar. Sağ tarafta Holosko yazdım ama açıkçası orası tam bir muamma. Bir maç Nihat, bir maç Tabata, bir maç Holosko derken belirsizlik var o bölgede. Ama benim en iyi gördüğüm isim Holosko açıkçası. Formsuz bir dönemde ama toparlarsa onu diğer isimler kesemez. Ve kanat oyuncusu olarak lanse edilen ama açıkçası benim henüz onda bir ışık göremediğim Hilbert de her iki kanadın alternatifi olacaktır.
Ortanın ortasında şu anda Guti ön planda. Ama ben Karabük maçında çok kötü bir Guti izledim. Çok fazla pas hatası yaptı. İkili mücadelelerde zorlandı. Ama taraftar ve basın isminin büyüklüğü ile maç sonu yorumlarda bunu görmezden geldi gibi geldi bana. Henüz tam adapte olamadı bence. Yaşı itibari ile de fizik olarak biraz düşmüş gibi. Elbette tecrübesi yeter. Ama zorlu maçlarda aksayabilir. Öyle bir durumda Tabata ilk alternatif. Henüz sahneye çıkamayan Yusuf da ikinci alternatif sanırım .
İlerde sürekli bir arayış içindeydi Beşiktaş. Aslında Bobo ve Nobre yeterli kağıt üstünde. Ama ikisinin de form grafikleri inişli çıkışlı. Bobo bir adım önde. Ama Nobre de Karabük maçında attığı gollerle ben de varım dedi. Alternatif olarak Fatih Tekke alındı. Daha ilk söylemi “bir sakatlığım var, 15 gün kadar sonra oynayabileceğim” oldu. Son yıllarda çok sık sakatlanıyor. Yaşı 33. Çok etkili ve benim beğendiğim bir oyuncuydu. Ama kariyerinin en başından bu yana savruk ve kendine dikkat etmiyor. Çok sakatlanıyor. Hem Trabzon’da hem de Gaziantep de en formda olduğu dönemlerde çok ciddi sakatlıklarla bir anda düştü. Artık ilk 11 ismi değil. Ama yine de bir alternatif.
Genel olarak lige fena başlamadı sonuç olarak. Ama gerek Avrupa’da gerekse ligde kazandığı maçlar da dahil olmak üzere rakibe çok pozisyon verdi. Kritik anlarda hep kaleci marifetleri ile maçlar döndü. Savunma anlayışındaki aksaklığı gideremezse kazalar yaşayacaktır İBB maçındaki gibi. Bir de sanki bütün oyunu Quresma’nın üstüne yıktılar gibi. Alınan hemen her top ona atılıyor. Şimdilik o da çok istekli ve formda. Ama yarın öbür gün bir zorlanma ve sakatlık yaşarsa bir anda sudana çıkmış balığa dönebilir takım. Bir de neredeyse bütün sevgi ona akıtılırken işler biraz kötü gitmeye başladığında klasik futbolcu hastalığı popüler isme okları yönlendirme yaşanabilir. Bu durumda bir anda düşüş başlar. Bir de yine tüm Avrupa macerası erken başlayan takımların yaşadığı erken form tutma ve en kritik dönemde düşüşe geçme hastalığı riski var.
Galatasaray’a göre daha derin bir kadrosu var gibi gözüküyor. Eğer savunma kurgusunu da oturtabilirse şampiyonluk da öne çıkabilir.
1 yorum:
Sağ bekte Erhan oynayacaksa sol açıkta da ben oynardım, Quaresma'ya gerek yoktu.
Erhan'dan Anadolu takımı stoperinden ötesi olmaz,hiç olmazsa Ekrem denenmeli orda. Keşke hemen iyileşse de Rıdvan oynasa ...
http://hagininkosani.blogspot.com/
Yorum Gönder