29 Eylül 2010 Çarşamba

Kadıköy Deplasmanı

Paok maçı sonrasında forumlarda da konuşuluyormuş ama ben pek rastlamadım alt kat çok değerli olmuş. Paok gibi bir performans sergileyemedi tribünlerimiz ki bence o performansı göstermek Türk tribünleri için söylüyorum imkansız. Yukarıdaki sevince ortak olmayı bir türlü başaramadım. Hiçbir maçı o derece yakın bir yerde seyretmediğim içindir belki fotoğraf karesine girmek de nasip olmadı bu zamana kadar. Fotoğrafı büyütüp yaklaşırsanız pek tabii çok tanıdık simalara ve isimlere rastlayacaksınız. Mesela sol başta duran Hüseyin'in sevinci. Hemen arkasında Fenerbahçe tribüne dönen apaçi tayfa, onun yanındaki atletli dayı. Onun yanında hemen zevk sigarasını yakan çıplak vatandaş, onun yanında bloguna resim çıkartan belki de bir blogger. Kollarını kapıdan çıkartan koyduk mu sarhoşları. Bu sevinci anlatmak yazıya dökmek imkansız. Kimileri hak verir, sezonun en değerli anıdır yukarıdaki sevinç. Fenerbahçe'ye Kadıköy'de gol atmanın keyfini sürmek... Guti'nin tribüne koşması da ayrı bir güzellik tabii ki.
Fenerbahçe Migros tribününden görünüşü de budur. Önceki senelerde çok yer aldığım bu deplasman tribününde tepeye çok adam çıkmazdı. Bu sene boku çıkmış. Her önüne gelen tepeye tırmanmış. Sarı Emrah çıkar ve bağırttırırdı Alen gelmeden önce. Güzel olurdu. Susardı Kadıköy.
Atalar'ın pankartı da enteresanmış. Ben ilk kez rastladım bu pankarta.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

paok maçında kadıköy'deydim ne abarttınız adamları.

1903 dedi ki...

Ben Selanik'te de izledim.Abartısız muhteşemler.