Bu işlerden anlayan bir arkadaşa haberleri okuyunca ulaştım. Aşağıdaki gibi bir öngörü yapmış zamanında. Ama gerçekçi bulunmamış olsa gerek. Zira çatı üzerinden iki yıl geçtikten sonra 36 m2'lik bir kısmını bırakıvermiş stadyuma.
Ya Almanya maçında Podolski'nin üzerine düşseydi. O zaman halimiz nice olurdu. O stadyumda bir daha hiçbir uluslararası maç oynanamazdı.
Biz lig maçlarımızı oynardık. Bize bir şey olmaz çünkü. Mersin İdman Yurdu-Bursaspor maçında Ozan İpek saha kenarında üzeri dandik plastikle kapatılan çukura ayağını takıp kırmak üzereydi. Allah korudu. Maçı izleyenler burada bahsettiğim kadar önemsiz bir olay olmadığını, her ne kadar medyada yer bulmasa da işgüzarlığımızın tarifsizliğinin belgesi olan bu olayı daha bir dikkate alacaklardır.
Süper Lig'i böyle bir ülkenin Bank Asya 1. Ligi'nde durum değişik olur mu? Olmaz tabii. Tavşanlı Linyit-Kartalspor maçında taca çıkan top ambulansın altına kaçıyor. Ambulans ile taç çizgisi arasındaki mesafe 3 metre. Çocukken sokakta top oynarken arabanın altına kaçan topu alırdık. Öyle bir pozisyon çıktı maçta. Daha başka örnekleri de vardır mutlaka ama bu iki örnek ne kadar Allah'a emanet olduğumuzu gösteriyor.
Şüphesiz bu olayda en suçsuzu Galatasaray'dır. Uçan Galatasaray'ın stadyumunun değil inşa ettiğimiz futbol dünyamızın çatısıdır.
Konudan fazla da uzaklaşmadan Türk Telekom Arena'nın çatısının hikayesine geçelim. Bir arkadaşın ağzından aynen paylaşıyorum.
...ucuz 60 lık veya 80 lik trapez ile en ucuz çözüm olarak çatıyı kaplamayı düşünmüşler. Ne TOKİ ne de Galatasaray buna para ayıramamış.200 bin USD'ye çatı için reklam karşılığı işler çıkabilirmiş. Yani ver 200 bin USD'yi çatıyı yap. Reklamını koy gitsin.
SFS paslanmaz çelik vidaların m2 de uygulama maliyeti €3. Belli ki burada çok basit yerli saç vidalar kullanacaklar. Bunlar trapez saçları delerek taşıyıcıya bunları sabitleyecek. İstenildiği kadar iyi yapılsın, yalıtılsın, sıcak soğuk farkları saçın deliklerini genişletecek ve buradan içeriye pas işlemesine ve çatının zaman içinde paslanıp renk atmasına, ve ayrıca bu deliklerden su sızıp aşağıdaki seyircilerin üzerine damlamasına sebep olacak.
Ayrıca asıl tehlikeli olan ise kuzey ve kuzey batı rüzgarlarına açık olan o bölgede çıkacak kuvvetli bir rüzgarda bu çatının genişleyen deliklerden ötürü kararlılığını yitirip taşıyıcıdan ayrılması ve uçarak seyircilerin veya TEM otoyoluna gidip araçlara zarar vermesi hiç istenmeyecek bir olay. Bununla ilgili TAV Gürcistan Tiflis’te 130 km/s hızda oluşan iki fırtınada iki kere Havaalanı çatısını kaybetti. Özel bir malzeme olmasına rağmen bu çatı uçtu. Burada 90km/s ulaşan rüzgarlarda, altı boş sadece vidalarla tutturulmuş bir çatı nasıl dayanır ben düşünmek bile istemiyorum.
Adam haklı beyler.
Adam haklı beyler.
1 yorum:
ebesinin a.ı
Yorum Gönder