Böyle amigolara rastlamak şimdilerde mümkün değil. O kılıkta biri çıksa sete, tribün .aşşak geçer şimdi. Sene kaç belli değil. Kimin maçı o da belli değil. İnönü Stadyumu olduğu, futbolun sadece futbol olduğu, tribünde rantın dönmediği, endüstriyel futbolun icat edilmediği seneler olduğu kesin. Hababamın maça gidebildiği, insanların en büyük sosyal aktivitesinin futbol olduğu, internetin, cep telefonun keşfedilmediği, toparlanmanın, organize olmanın belli mihrakların elinde olduğu zamanlar.
Saçların kulaklara kadar uzatılmasının moda olduğu, sıradan bir maç için saatlerce tribünde pineklemenin normal olduğu, plastik torbalarda suların dağıtıldığı, kağıttan şapkanın en popüler tribün malzemesi olduğu yıllar. İngilizlerin henüz oturarak maç izleme kültürünü aşılamadığı, kombine kartın hayalinin bile kurulmadığı, takım forması bulmanın imkansız olduğu, tribüne tırmanarak çıkmanın marifet sayıldığı, maçı kalabalıktan ayrı özel bir yerde izleme gibi bir ihtiyacın henüz fark edilmediği 70'ler mi 60'lar mı artık neyse.
Yaşadıkları dünyanın sürekli değiştiğini düşünmeyen böyle kalsa da olur, bu da bana yeter zihniyetinin egemen olduğu, elindekiyle yetinmeyi bilen, başkasının hakkını gasp etmenin kolay olmadığı bir düzende yaşayan insanların oluşturduğu topluluğu görüyorum ben yukarıda.
Tribünde belli bir gruba ait olmayan sadece o takımın taraftarı olduğu için orada maç izleme şansını bulabilen şanslı kalabalık yukarıda. 10 kişi bir araya gelip tribünde adam dövmeyen, kalabalığın içinde biz ayrılalım düşüncesinin neye yarayabileceği, bunun ranta dönüşebileceğini hayal edemeyecek temiz adamlar yukarıdakiler.
4 yorum:
Amigo Şeref...
Şu yıllarda kulüpte derneklerle ilgili koordinasyonda çalışıyor.
Bu da bizim ayıbımız oldu. Amigo Şeref demek:) vay anasını
Seref abiyi gecenlerde erkamerkam ziyaret etmisti olmazsa ona sorayim belki tekrar gorme imkani varsa yukaridaki saydigin nostaljiyi bize tekrar anlatir belki...
70 lerin sonu galiba
Yorum Gönder