Hatta bir adım daha öteye gidip Beşiktaş maçının bir derbi olmadığını, takımın bu maçı fazla dikkate almadığını onu da bırakın tribünlerin dahi Beşiktaş maçını bir derbi havasında yaşamadığını düşünüyor. Bunu dile getiren ve bu düşüncesinin ne kadar doğru olduğunu ispatlamaya çalışırken Neil'ın Nobre'nin sarı kart görmesini engellemeye çalıştığından da dem vuran Hasan Şaş, "Fenerbahçe maçında asla Neil'ın böyle bir hareket yapmayacağının da altını çiziyor.
Galatasaray'da oynadığı yıllarda Beşiktaş maçlarına İnönü'ye giderken bir derbi maçına çıkıyormuşuz gibi hissetmezdim kendimi diyen Hasan Şan'ın tavırları Beşiktaş maçlarının bir derbi olmadığı saçmalığı ile son buluyordu.
Hasan Şaş'a göre derbi değilmiş Galatasaray'ın Beşiktaş ile oynadığı maçlar. Hemen filmi başa sarıp maç öncesi yazısında yer alan aşağıdaki cümlelere bakalım: "Pino konusunda bir parantez açmak lazım. Rakibe etkili olma izni vermeyip de kazandığı topları çizgi halinde yakaladığı defansın arkasına atmayı başaran bir Galatasaray’da Pino ön plana çıkar. Beşiktaş defansındaki her oyuncudan daha süratli, daha kıvrak olan Kolombiyalı böyle giderse rakip savunmayı ‘madara’ eder."
Beşiktaş karşısında madara olan tespitlerinin bir neticesi olduğunu sanıyorum Beşiktaş maçlarını derbiden saymamasını. Yeri gelmişken bana göre derbiler arasında en keyifsizi Hasan Şaş'ın dediği gibi Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanandır. Derbidir ama en keyifsizidir. En keyiflisi ise hiç şüphe yok Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmalardır. Siz uzun süredir Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan karşılaşmalarda oynanan futbolun derbi olduğuna şahit oldunuz mu?
6 yorum:
Ne sahada, ne de tribünde Galatasaray hiç bir zaman Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin rakibi olamadı.
Güzel kardeşim, Hasan Şaş gayet haklı. Beşiktaş'la oynadıkları maçları derbi olarak görmüyorlar, çünkü sizi (sevmedikleri) akrabaları gibi görüyorlar. Fenerbahçe'yi ise onların düşman. Dolayısıyla Fenerbahçe ile oynadıkları maçlarda daha gerginler. Keza aynı şey Beşiktaş'ın Galatsaray'a ve Fenerbahçe'ye bakışı için de geçerli. Neye bozuluyorsunuz anlamadım. Neyse kolay gelsin. Emre
samiyen'de son kazandığımız aralık 2002'de oynanan derbideki çirkef halleri, 30 metre koşup hakemin üstüne saldırma girişimleri, feryat-figan halleri aklıma geldi birden.
kovdukları lucescu, ibrahim üzülmez'in sağ ayağıyla galip gelirken, ne kadar da çaresizdi şaş ve tayfası.
Bahsi geçen programa Uğur Meleke için dün ben de bir göz attım. Fakat Hasan'dan diğerlerine pek söz sırası gelmediği için pek bir fikir edinemedim.
Tek çıkarımım şu: Sevgili Uğur Meleke, ne olursun bir an önce terk et orayı, belli ki sen de hoşnut değilsin. CNN Türk'teki programını da henüz izleyemedim ama sırf gazete de yeter be abi. Her şey de para değil ki!..
Belli ki koymamız moronun zoruna gitmiş...
@ aLican haklı olabilirsin ama bende şunu şöylerim galatasarayın asıl rakibi avrupa şampiyonluk amaç değil araçtır bizim için
Yorum Gönder