13 Haziran 2012 Çarşamba

El Salla, El Salla


Yerli, yabancı, o, bu, şu, öteki, beriki, önceki derken açıklama yapılacak gün geldi. Sürpriz şekilde evvelsi akşam gündeme gelen Eriksson isminden cayan yönetim, apar topar Mustafa Denizli ile toplantıya girdi. O toplantıdan muhtemelen el sıkışılarak ayrılınacak ve yarısından çoğunu tanıdığı takımın başına yeniden Denizli geçecek gibi.

Tayfur Havutçu ile devam edilmemesi hemen hemen herkesin ortak görüşüyken, yeni teknik direktör seçiminin uzaması da hem camiada hem de basında bir çok ismin ortaya atılmasına ve polemiklere sebep oldu. Yönetimden biri çıktı kendi adına 'Ben söz verdim' dedi, diğeri ille yerli olması konusunda ısrar etti. Bizler de taraftar olarak çılgın adam Bilic mi olsun, Beşiktaş'ın yetiştirdiklerinden biri mi olsun bilemedik.

Açıkcası Eriksson mu Mustafa Denizli mi diye düşününce (ki hiç düşünmeye bile gerek duymam) direk ikinci ismi tercih ederim. Kaldı ki başkanımız küçülme konusunda görüş bildirip, gençleştirmeye gidileceğini ve teknik direktör ile uzun süreli bir anlaşma istediğini belirtmişti. Bütün bunları yapacak isim ikisinden ilki olamazdı. Bilic de böyle bir dönemde uygun düşmüyordu. Bazen gittiğiniz bir restoranda menüyü elinize alıp uzun uzun bakar ama karar veremezsiniz bir türlü. Ya yemek isimleri değişiktir, içeriğini anlamazsınız ya da çekici gözükür ama fiyatından dolayı vazgeçersiniz. Sonunda en bildik olan tavuk şinitzel ya da köfte tercihi ile geçersiniz siparişi. Beşiktaş'ın teknik direktör seçimi de biraz buna benzedi bence. Önümüze konanı yemeye alışık bir toplum olmamıza karşın geçmişten hesap sormaya başlayan bir camiayız aynı zamanda. Geçmiş yönetimin de en büyük hataları teknik direktör seçimleri ya da gönderişlerindeydi. Umarım bu sefer Mustafa Denizli veya kim ile anlaşılırsa daha uzun süreli çalışabiliriz. Ellerin erkenden havaya yazı yazar gibi soldan sağa sallanıp 'Hesap lütfen' demesini istemiyoruz. Ellere muhtaç etmeden, tribünlere alkışlatacak bir takım seyretmeyi amaçlayan yerli hoca başımızın tacıdır.

Hiç yorum yok: