Çok sade ve güzel bir açılış seremonisi izledik. Sahanın ortasında -TT Arena ve Atletizm Şampiyonası'nda rastladığımız- küre şeklinde bir perde olmadan salak saçma işlere girmeden tadında bir açılış izledik. İlla saçma sapan ışık oyunları yapmaya gerek yokmuş. Umarım herkes görmüştür.
Maç ise bu güzel açılış kadar keyifli başlamadı. Polonya ev sahibi olmasının avantajını erkenden hissettirdi.Yunan savunması yine alıştığımız can siperane gömleğini giymişti. Yunanistan Rehhagel'den kalma kapanma alışkanlığını atamamış, 4-3-3 görünümlü 4-5-1 ile sahada yer aldı. Yunanistan'ın görüntüsü böyleydi.
Ev sahibi Polonya'nın acelesi ev sahibi olmasından sanırım. Çok çabuk kaleye gitmeye çalıştılar. Sol kanadı neredeyse kullanmadılar. Sağ kanadı da bir o kadar güzel ve çok kullandılar. Buldukları ilk golde oradan geldi. Polonya'nın Dortmund'da oynayan oyuncuları çok konuşulacak sanırım. Blaszczykowski ve Lewandowski turnuvanın dikkat çekenleri arasına girebilirler. Polonya daha baskılı ve daha çok pozisyon bulunca galibiyetin kolay geleceğini düşündü sanırım herkes. Fakat işler tersine döndü.
Golü yedikten sonra Polonya daha az baskı yaptı. Yunanistan ise biraz daha cesur oynadı. Yunanistan savunması kadar defanstan topu uzaklaştıramayan oyuncu topluluğu görmedim. İleri uzun vuramadılar ilk 45 dakika. Bir de Ninis'in mahalle topçusu topuk pası denemeleri olacak gibi değildi. Hızlı ama etkisizdi maç boyu. Zaten zar zor pas trafiği yapan Yunanistan Ninis'in fantezilerine mahkum kalınca ilk yarı Gekas'ın yarım kafa vuruşuyla tamamlandı. Maçın hakemi ise ağır aksak giden maçı bir anda katletti. Sokratis'e öyle kartlar çıkardı ki Polonya'yı antipatik yaptı. Bununla da kalsa iyiydi aslında. Yunanistan'ın ender gelişen hücumunda ceza sahasında elle açık müdahaleye penaltıyı veremedi İspanyol hakem.
Topuk meraklısı Ninis'in yerine Salpingidis ile başladı ikinci yarıya Portekizli teknik adam. Maça da öyle başlasaymış keşke. Salpingidis fırsatçılığı ile 1-1'e taşıdı skoru. Polonya golden sonra aceleci kararlardan nedense vazgeçti. Bu aslında Yunanistan'ın istediği temposuzluğu da beraberinde getirdi. Polonya golü yedikten sonra karşı kaleye gitme iştahını da kaybedince Yunanistan 2. golü de bulacaktı biraz daha becerikli olabilselerdi. Polonya Tek. Dir. Smuda -Smuda Altay'ı çalıştırırken sezonun ilk maçı İzmir'de Altay-Fenerbahçe. Fenerbahçe geçen sezon 103 gol atmış. Bu yüzden medya 5-10 olur diyor. Altay 2-1 yeniyor. 2. golden sonra Smuda maç oynanmaya devam ederken stadın etrafında tur atıyor. Böyle de manyakmış kendisi. Bu bilgi için Mert Aydın'a teşekkür ederiz-ilk maçında sınıfta kaldı. Oyuna etkisi hiç yoktu. Ben sanırım yedek kulübesinde olsam kimse anlamazdı. Salpingidis'in böyle bir turnuvada yedekten gelip böylesine etkisini göstermesi inanılır gibi değil. Muhteşem bir etki yaptı ve maçı tersine çevirdi diye düşünürken bu kez Polonya yedek kulübesinden gelen Tyton maçın kahramanı oldu. Maç kötü başladı, güzel bitti. Yunanistan kötü başladı, güzel bitirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder