Gözleri
Poznan'da kulakları Gdansk'ta idi İtalyanların. Maçı galip bitirseler
bile İspanya-Hırvatistan maçı 2-2 sona erdiği takdirde gruptan
çıkamamaları gibi bir durum oluşmuştu. Yine de onların bu maça konsantre
olduklarının en güzel kanıtı kaleci Buffon'un gözleri kapalı ve inançlı bir şekilde milli marşlarını söylemesiydi. İrlanda ise kaybettiği iki
maçın ardından her zamanki gibi büyük çoğunluğunu doldurdukları tribünler önünde bu turnuvadaki son maçına çıkarken coşkuluydu. Sadece bir kez gol sevinci yaşayan İrlandalılara "Yeah!" dedirtecek tehlike daha maçın ilk saniyelerinde geldi ama İtalyan defansı buna şans tanımadı.
Maçın mutlak favorisi İtalya'ydı. Rakibin stresten uzak, hesapsız ama galibiyeti arzulayan oyunu onların düzenini bozmadı. Topa daha çok onlar sahip olurken, ilk yarıda Cassano'nun kafa vuruşuyla skora da yansıttıkları bu üstünlüğü maçın sonuna kadar korumasını bildiler. 1-0 olsun bizim olsun mantığının cuk oturduğu bir maçta son dakikada Balotelli'nin attığı estetik golle çeyrek final onların, çeyrek hüzün İrlandalıların oldu. Çeyrek diyorum çünkü bu turnuvada şimdiye kadar takdiri hak eden, renk katan bir numaralı tribün oldular. Hırvatlar gibi meşale yakmadılar belki ama içlerindeki ateş bütün stadı sardı. Hollandalılar gibi büyük bir şok ve hüzünle ülkelerine dönmeyecekleri kesin.
Kağıt üstünde favori görülen ülkelerin ilk iki sırayı aldığı bu grupta sürpriz yapması beklenen İrlanda eleme maçlarındaki başarısını turnuvaya taşıyamadı. İspanya'nın İstanbul'dan beter ve akılları karıştıran pas trafiğinin
aksine İrlanda uzun toplarla oynuyordu. İtalya'nın nam salmış defans
hattını aşmaya yeterli olmayan bu sistem onlara yine galibiyeti getiremedi ve İtalya zorlanmasına rağmen, üç maçtır kazanamadığı Trapattoni'nin takmına karşı ilk kez galip gelerek çeyrek finali gördü.
1 yorum:
Bence tek hatası vardı.o da balotelli nin pozisyonu penaltıydı el vardı orda.hatta suratınada el geliyor.bi de balzaretti arkadan itiraz ediyor balotelli hiç bişey yokmuş gibi devam etti ilginç bi andı.
Yorum Gönder