16 Aralık 2008 Salı

Sporcu Fabrikaları

Endüstriyelleşen sporun belki de tek amatör ruhlu mücadele alanları lise takımları… “Sporcu fabrikası” liselerin toprak sahalarında, boş salonlarında spor hayatlarına başlayan gençlerin Türk sporuna katkıları inanılmaz boyutlarda. Bir dönemler sporun birçok alanında “kolej takımı” yakıştırması yapabileceğimiz, gerçekten amatör ruhla başarıyı yakalamış kulüplerimiz vardı. Bugün ise profesyonelleşen ve bir endüstri kolu haline gelen sporun amatör ruhunu İzmir, Ankara, İstanbul ve Trabzon başta olmak üzere, yurt dışında ve yurt içinde aldıkları başarılarla liseler yaşatıyor. Liselerin sportif alandaki başarısından bahsedilirken akla ilk gelen isimse, efsane Çavuşoğlu Lisesi Basketbol Takımı kuşkusuz.
Bu okulların bir başka özelliği de hepsinin bir kulüple bağlantılarının olması. Oyuncularından antrenörlerine, hatta müdürlerine kadar bu ilişkiler göze çarpmıyor değil. Ancak ne olursa olsun, bu başarıları kulüp çatısı altında olmadan gösterebilmek de son derece önemli.

1995 yılından 2005’e kadar Galatasaray’ın altyapı futbolcularını okul çatısı altında tutan Şehremini Lisesi, bu konuda en ön sıralarda yer alan liselerden biri. Sadece futbolda değil, basketbolda da şampiyonlukları bulunan okulun yetiştirdiği isimler, bugün Türk futbolu ve basketbolunda önemli başarılara imza atıyorlar. Şehremini Lisesi’nin bu başarısının mimarlarından biri olarak, altyapıyla ilgilenenlerin ve Galatasaraylılar’ın yakından tanıdıkları Salih Bulgurlu gösteriliyor. Şu anda İl Milli Eğitim Müdürü olan Ata Özer de, o dönemde Şehremini Lisesi müdürü olarak, futbola karşı oluşlarıyla tanınan klasik müdürlerden hayli farklı bir tavır sergileyerek, bu çalışmalara destek vermiş. Bu sayede birçok başarıya imza atan okuldan yetişen isimler de gayet tanıdık: Arda Turan, Sabri Sarıoğlu, Mehmet Güven, Uğur Uçar, Ferhat Öztorun, Emre Belözoğlu, Orkun Uşak, Ceyhun Erişçi, Mehmet Aksu, Mülayim Erdem, Eyüp Kaymakçı, İlyas Kahraman… Bu isimlerin yanı sıra şu an Türkiye’nin 2’nci ve 3’üncü liginde de birçok Şehremini Lisesi mezunu bulunuyor. Okul müdürü İsmail Can “Doğrusunu isterseniz, böylesine bir başarı beklemiyorduk” diyor. Gerçekten de bir Milli Takım kadrosunda, 5 Şehremini Lisesi mezunu olması oldukça enteresan.
Sadece futbolda değil, basketbolda da adından söz ettiren Şehremini Lisesi, Türk basketboluna Semih Erden ve Oğuz Savaş’ı kazandırdı. 2005 yılında basketbolda dünya şampiyonluğuna ulaşan Şehremini Lisesi’nin futbol takımı ise, birçok kez Türkiye Şampiyonu olmakla yetinmeyip, olimpiyat şampiyonluğunu da yaşadı.
Peki, ya bugün? Bir zamanlar Vefa, Karagümrük, Zeytinburnu ve Galatasaraylı futbolcuları bünyesinde bulunduran ve gerçek bir sporcu fabrikası olan lisenin, artık kulüpler için bir cazibe merkezi oluşturduğunu söylemek güç. Şimdilerde Anadolu Lisesi olarak hizmet vermekte olan okulun en eski beden eğitimi öğretmeni Şükran Karakoç, hem futbolda hem de basketbolda artık o günlerin geride kaldığını söylüyor. Eski fotoğraflara bakarken duygulanan Şükran Karakoç, öğrencilerinin fırsat buldukça kendilerini ziyaret etmesiyle teselli buluyor.
Sporcu fabrikası okullardan biri de İzmir Şemikler Lisesi. Yetiştirdiği atletizmcilerle Türkiye’nin atletizm altyapısını oluşturan lisenin beden eğitimi öğretmeni Tayfun Esmer’in adını atletizm meraklıları mutlaka hatırlayacaklardır. Zira o da öğrencileri gibi eski bir Türkiye rekortmeni.
İzmir Şemikler Lisesi’nin en başarılı sporcularından biri, pistlerin rüzgâr kızı olarak tanınan Merve Cansu Çığ. Henüz 14 yaşındayken bir Türkiye rekoru kıran Merve Cansu Çığ, İzmir Şemikler Lisesi öğrencisi. Bu başarının nasıl geldiğini sorduğumuzda, beden eğitimi öğretmeni Tayfun Esmer, Karşıyaka Kulübü’yle yaptıkları ortak çalışmalarından da bahsediyor. Bir kulüp olmadan bu başarılar yakalanabilir mi bilinmez, ancak İzmir Şemikler Lisesi’nin bu alanda hiç de yabana atılmayacak bir başarı yakalamış. Lisenin yetiştirdiği öğrencilerden Çağdaş Aslan, 2003 yılında 3 adım atlama dünya şampiyonu olurken, Tayfun Esmer’in kızı Dilek Esmer, 2005 yılında Avrupa dördüncülüğü elde etmiş. Filiz Kaduhan 2004 yılında olimpiyatlara giden en genç sporcumuz olma unvanını alırken, Ecem Onaran 400 metrede Balkan Şampiyonluğu ve Avrupa üçüncülüğü elde etmiş. Okulun bir başka öğrencisi Pınar Aday ise Finlandiya’da 80 metre engellide koşmuş ve dünya şampiyonluğu kazanmış. Esmer’e, rastlantı olmadığı apaçık ortada olan bu başarıların Atletizm Federasyonu tarafından nasıl değerlendirildiğini sorduğumuzda verdiği cevap ise oldukça anlamlı: “Gölge etmesinler başka ihsan istemem.”

İzmir Şemikler Lisesi atletizmde öylesine başarılı ki, futbol biraz geri planda kalmış. Futbolda da Karşıyaka Kulübü ile ortak bir çalışma içerisinde olduklarını söyleyen lisenin futbol antrenörü Remzi Sevinç, on sene Karşıyaka altyapısında görev yapmış. 1998-2007 yılları arasında Türkiye’de ilk 5 takım arasında yer alan İzmir Şemikler Lisesi Futbol Takımı, 1984 ve 1985 yıllarında Türkiye Şampiyonluğu yakalamış ve Türkiye’yi Nijerya’daki şampiyonada temsil etmiş. Bugün yeşil sahalarda forma bulan futbolcuları ise Manisaspor’un kalecisi Ufuk Ceylan ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un oyuncusu Uğur Işıkal.
Sporcu fabrikası liseler arasında, Trabzon Lisesi’nin de ayrı bir yeri var. Dünya Şampiyonluğu yaşamış Trabzon Lisesi Futbol Takımı’nı, Trabzonspor’un efsane kadrosunda yer bulan efsane futbolcularından Hamdi Zıvalıoğlu’nun kardeşi Hakan Zıvalıoğlu 2000 yılından bu yana çalıştırıyor. Trabzonspor’un altyapısından ve Trabzon’un amatör takımlarından yetenekli gençler için bir cazibe merkezi haline gelen Trabzon Lisesi, bundan tam otuz sene önce Dünya Liselerarası Futbol Şampiyonası’nda finale kadar yükselmişti. 2003 yılında Dünya Kupasını kaldıran Trabzon Lisesi, 2005 yılında Dünya Liselerarası Futbol Şampiyonası’nda finalde elendi. Trabzon Lisesi, 2005 yılında da ise dünya ikinciliğini elde etti. Birçok kez Türkiye’de finallere yükselen Trabzon Lisesi, geçtiğimiz sene şampiyonluğu Ankara Deneme Lisesi’ne kaptırdı.
Hakan Zıvalıoğlu, “Trabzon Spor Kulübü ile bir iş birliği içerisindeyiz. Özkan Sümer ve Mustafa Akçay ile devamlı görüşüyoruz. Bu başarının en önemli unsuru, sporcularımızın kalitesinin iyi olmasıdır. Trabzon şehrinde futbola olan ilgi had safhada, bunun dışında ben, antrenörümüz ve müdürümüz bu işe çok inandık. Çok iyi bir ekip kurduk. Bu başarıların gelmesini çok isteyen bir okul müdürümüz var. 120 yıllık bu okulun sevdalısıyız biz. Hepimiz bu okulun futbol takımının kaptanlığını yaptık” diyerek, okulun futbol takımının bir geleneği olduğunu hissettiriyor. Zıvalıoğlu, bu yeteneklerin ilerleyen yaşlarda mantalite olarak gelişememesinin kendilerini çok üzdüğünü, bunun ana sebeplerinden birinin ise eğitime ara verilmesi olduğunu ifade ediyor.
“Peki, bu okuldan Türk futboluna kimler katıldı?” diye sorduğumuzda, şu an Trabzonspor forması giyen Ergin Keleş’in, Dünya Şampiyonu olan kadronun gol kralı olduğunu söyleyen Hakan Zıvalıoğlu, üç isim daha ekleyerek başka söze gerek bırakmıyor: Şenol Güneş, Ali Kemal Denizci ve Serdar Bali.
Söz futboldan açılmışken, Ankara Deneme Lisesi’nden bahsetmemek olmaz. Tanıl Bora, bir süre önce Radikal Gazetesi’nin spor sayfalarında Gençlerbirliği aşkıyla kaleme aldığı bir yazıda, efsane bir kadroyu anlatıyordu. Orta sahanın ortasında John Leshiba Mosheu’nun yanına Avni Okumuş’u koyan Tanıl Bora, Ankara Deneme Lisesi Beden Eğitimi Öğretmenini gururlandırdığını biliyor muydu bilinmez, ama Avni Okumuş Ankara’da bir Türkiye Şampiyonu yaratmayı başardı.
Gençlerbirlikli Avni Okumuş, uzun zamandır Ankara Deneme Lisesinde Beden Eğitimi Öğretmenliği yapıyor ve aynı zamanda da futbolcu yetiştiriyor. Gençlerbirlikli altyapı oyuncularının birçoğunun Ankara Deneme Lisesi’nde okuduğunu söyleyen Avni Okumuş, “On yılda 7 Ankara 2 Türkiye şampiyonluğu kazandık. Bir de Dünya Şampiyonluğu’nda 6’ncı olduk” diyor.
Okumuş, milli takımlarda görev almış ve yıllarca Gençlerbirliği’nin kaptanlığını yapmış bir futbol adamı olarak, Türk futbolunun genç yeteneklerini nasıl harcadığını da anlatan çok güzel bir tespitte bulunuyor: “Gençler yaş grubunda, çocukları amatörce de olsa belli bir noktaya taşıyoruz. Ancak ilerleyen zamanlarda profesyonelliği uygulayamıyoruz. Profesyonellik bizlere ağır geliyor. Bir de oyuncular büyüdüklerinde her şeyin değiştiğine inanıp, egolarının esiri oluyorlar. Çocuk için şu an bir idolüz. Ancak ilerleyen dönemlerde medyası, yöneticisi, taraftarı her beraber kafamıza çıkarıyoruz.”
Okul Müdürü Mustafa Bütüner de futbola verdiği desteği adeta bir kulüp başkanı gibi konuşarak ortaya koyuyor ve şu açıklamayı yapıyor: “Geçtiğimiz dünya kupasında şansızlıklar yaşadık. Önümüzde Antalya’da gerçekleştirilecek bir Dünya Liselerarası Futbol Şampiyonası bulunuyor. Bu şampiyonanın en büyük favorisi biziz.”
Ankara Deneme Lisesi’nin yetiştirdiği futbolcular arasında, Hacettepe kalecisi Ferhat, Kemal Yıldırım ve Trabzonsporlu Giray, Serkan Balcı bulunuyor.
Özel Yüzyıl Işıl Lisesi ise voleyboldaki başarıları ile adından söz ettiriyor. 2005 yılında elde ettiği Dünya 5’inciliği ile dikkatleri çeken Özel Yüzyıl Işıl Lisesi’nin oyuncu topluluğu, tek bir sporcu hariç Eczacıbaşı kökenli. Takımında bir Yeşilyurtlu ve bir de hiçbir kulüpte oynamayan sporcusu bulunan Özel Yüzyıl Işıl Lisesi, voleybol için bir cazibe merkezi konumunda. Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı Yüzyıl Işıl Vakfı’nın Yönetim Kurulu’nda yer alınca, bu başarı kendiliğinden gelmiş zaten. Okul müdürü Okan Dilik’in ODTÜ Beden Eğitimi Öğretmeni olması da, lisenin kalbi spor ve tabii ki voleybol için atmasını sağlamış. Son beş sene içerisinde Türkiye’de sırasıyla üçüncülükler, ikincilikler ve birincilikler alan bu takım için, geleceğin yıldızları yakıştırması yapıldığını da belirtelim.
Tam 5 oyuncusunu Genç Milliler’e göndermeye hazırlanan okul takımının gözbebeklerinden biri, Gözde Yılmaz. Meksika’da yapılan Dünya Gençler Şampiyonası’nda ay-yıldızlı formayı giyen Yılmaz’ın yanı sıra Eczacıbaşı’nın pasörü Naz Aydemir de başarılı oyunuyla dikkatleri çekiyor. Okulun Beden Eğitimi Öğretmeni Nejat Yavuz, Aydemir’in 2005 Dünya Kupası’na gelememesinin takımı olumsuz etkilediğini ve bu nedenle 5’inci sırada kaldıklarını söylüyor.
Özel Yüzyıl Işıl Lisesi Müdürü Okan Dilik, şampiyonada baraj elemelerinde İspanya’ya elendiklerini maç sonrasında takımı teselli etmek için otellerine kadar bıraktığını ve üzüntüsünden 14 kilometre yolu yürüdüğünü anlatıyor. İşte böylesine duygularla mücadele ettiklerini vurgulayan Dilik, “Öğrencilerimiz şampiyona dönüşünde Anıtkabir’e gitmek istediklerini söylediler. Orada, bir sonraki şampiyonada şampiyon olmak için söz verdiler. İnanın değerlerine böyle bağlı öğrenciler yetiştirmek, kazanılan kupalardan daha önemli” diyor. Özel Yüzyıl Işıl Lisesi’nin bugüne dek yetiştirdiği oyuncular ise, Asuman Karakoyun, Büşra Cansu, Fatma Yıldırım, Naz Aydemir ve Gözde Yılmaz.

Hiç yorum yok: