Oyunun daha başında kafamızda patladı rus ruletinin tek kurşunu. Sonrasındaki dakikalarda kafası kesilmiş tavuk gibi sağa sola koşturmaktan başka bir şey yapamadı Kartal. Neden hep Avrupa Kupalarında enteresan goller yiyoruz anlamış değilim. Geçen sene Metalist deplasmanında metrelerce uzaktan gelen füze kalemizde gol olurken dün akşam da Moskova'da aynısını yaşadık.
Ne hocaya, ne takıma bir şey demiyorum artık. Hep inandığım; 'bir gol bulduktan sonra her şeyi değiştireceğiz' idi. O gol fazlasıyla geç geldi. Yine de umudun adı Beşiktaş olunca şöyle bir hesap yapmaktan da alamıyorum kendimi. O gol sayesinde, Şampiyonlar Ligi'nde şu dakikadan sonra kendimize rakip olarak seçmemiz gereken CSKA'yı evimizde 1-0 yenmemiz halinde bile averaj ile üçüncü olma ihtimalimiz var. Gerek ikili, gerekse genel averajda Moskova ekibine karşı avantajımız var. İki kere üst üste Wolfsburg ile oynanacak maçlardan alınacak skorlar sonrasında Ruslarla İnönü'de üçüncülük maçına çıkar mıyız, bekleyip göreceğiz.
Her maçı bu şekilde dönüm noktası olarak göre göre her ligde de gerilerden geliyoruz. Kimseyi şu takımın geçen senenin çifte kupalı son şampiyonu olduğuna inandırmak mümkün değil. Hoca gitmek istedi bırakmadılar, orta sahaya kimseyi alamadılar, esas eksiğimiz forvetti... Her kafadan bir ses çıkıyor ve problemin kaynağı çok olunca da bir türlü çözüm üretilemiyor. Balık baştan kokar derler ya, bence de asıl problem orada. Dilerim başkan da artık daha fazla zarar vermeden kafasına sıkar ve gider. Son bir söz de maçın spikeri İlker Yasin'e. Maçı stüdyodan mı yoksa evinde çekyattan mı anlattı çözemedik ama artık alternatifi olması gerektiğini düşündüğü Rüştü'den önce, kendisinin alternatiflerinin şu CL maçlarının spikerliği için düşünülmesi gerekiyor.
1 yorum:
bu cska manu'ya da, wolfsburg'a da yenilir kalan maçlarında. uefa ya gitmek bizim ellerimizde.
Yorum Gönder