28 Ağustos 2010 Cumartesi

Bana bir Frappe

Paok-Fenerbahçe maçından sonra çok korktum bir gün bizim de tribünlerimiz -Allah korusun- Fenerbahçe gibi olur mu diye. Sonra İnönü Stadyumunun zemini için stadyuma girdim. Çimlerden çok yukarıdaki afiş dikkatimi çekti. Korktuğum başıma geldi. Kıllanıyorum Yıldırım Demirören yönetiminden bizi de benzetecekler Fenerbahçe tribünlerine diye.

Bu yıldızlar nasıl geliyor? Gelince hoşuna gidiyor mu? Ama bak bunlarda olacak: Stadyumun adı değişecek, bir çok yer loca olacak, en iyi izlenen yer dedikleri kapalı hep oturan tayfa olcak. Karar ver güzel kardeşim. Ben kararımı verdim. Beşiktaş Avrupa'nın en büyük takımı olmak gibi bir uğraş içerisinde olmasın. Tribünler bozulacaksa, Beşiktaş'ı Beşiktaş yapan özellikleri kaybedilecekse. Guti gelmesin, Quaresma da olmayıversin.

"Sen nasıl Beşiktaşlısın yahu. Senin sevgin Beşiktaş'a değil tribünlerine" diyenleri duyar gibiyim. Ama onlarda başarılı olmanın, kendilerini mutlu hissetmenin aracı olarak görmüyorlar mı Beşiktaş'ı. Onlar Beşiktaş futbol takımının üzerinden mutlu olmayı seçiyorken ben de tribünlerinin mirası üzerinden mutlu olmayı seçiyorum.

Seçim sizin. Her ikisi birden oluyorsa başımın gözümün üstünde yeri var. Ama şeyim .mcıkta, canım cennette olmuyor işte. Ben "Bizim stadyumda frappe var oğlum sizde de var mı" diye hava atan taraftar cinsinden olamadım bir türlü.

5 yorum:

Burak Eken dedi ki...

Takımlarımız iyi transferler yapmalı, Avrupa'da daha başarılı olmalı, daha da büyümeli. Ama bunlar olurken, benliğini kaybetmemeli. Tribünler sinemasallaştırılmamalı. Formalar, Paris moda haftasından çıkmış gibi olmamalı.

Adsız dedi ki...

zemin nasıldı, düzeltebilmişler mi?

Ortega dedi ki...

Önce biz kaybettik, sıra Gs'ye geliyor yeni stadıyla. Ondan sonra da sizde. Sağolsun Demirören de küçük Aziz Yıldırım gibi hamleler yapmakta çünkü.

Türk tribünleri her geçen gün kaybediyor, her geçen gün yok oluyor.

BEERREGULAR dedi ki...

Yöneticilerden tek şeyi anlamalarını bekliyorum.
Bu tribünde maçı oturarak izlemek isteyen insanların gittiği iki yer var birincisi numaralı ikincisi yeni açık üçüncü kat. Bunun dışında oturan adam pek yok. Ayrıdca son dönemlerde Demirören'e kıllığından kombine almayan evinde maç izleyen adamların bile ortak buluşma yeri Büyük Beşiktaş Çarşısı. Adam geliyor orada alemini tribün ortamını yaratıyor sonra gidip digiturkten izliyor.
Buradan şuna geleceğim, kendimi örnek vererek, bu tribünde kapalı localarla dolsun, taraftar dağıtılsın Fb'ye benzeyelim o zaman ben gelmem arkadaş. Evden izlerim. Bunu diyecek adam da çoktur eminim.
Ben oyuncu izlemeye gelmiyorum zaten Quaresma ile Guti piyango oldu Allah razı olsun ama asıl niyet kapalı göbekte tribün havasını solumak. Bu zemin bozulursa bir çok kişi gelmekten vaz geçer diye düşünüyorum.
Unutmadan, bir çok taraftar da ÇARŞI'yı izlemeye geliyor unutmamak lazım.

Adsız dedi ki...

yazı geçen seneden beri orada asılı.