16 Ağustos 2010 Pazartesi

Haftanın Önemsizleri ya da Öyle Görünenleri

Ligin ilk haftasında yalnızca iki maç izleyebildim. Hafta başlamadan önce ne hayallerim vardı aslında. Beşiktaşımızın maçı hakkında çok şey yazdım, sonra beğenmedim sildim, yine yazdım yine sildim. Bu aralar yazamıyorum nedense.

Bucaspor'un hasılatı 888 bin TL olunca o malum soruyu ben de sordum kendime. Acaba Bucaspor maçını kendi evinde yani Buca'da oynasaydı bu maçın skoru böyle olur muydu? Nasıl oluyor da ev sahibi avantajını dezavantaja dönüştürüyorlar hayret ediyorum. Buca'nın kutu gibi stadyumu yerine koca Atatürk Stadyumu'nda deplasman takımı olmaya değer mi?

Haftanın izlediğim ikinci maçında dikkatimi çeken şey ise Bursaspor'un saha kenarı reklamı almaması oldu. Göğsünde logosu yok, saha kenarında reklamı yok. Acaba led ekranlar mı koyacaklar saha kenarına. Eskişehirspor, Galatasaray ve Fenerbahçe'den sonra ilk kez saha kenarında led ekrana geçti. Takımların kazançlarını artıran yenilikler bunlar.

Bursaspor'un turuncu formasını beğenmedim. Hani böyle ilk maaşıyla gidip üstüne başına para döken adamlar gibi olmuş. Bazı şeyleri çok hızlı yaptılar. Biz olduk kıvamında şu an Bursaspor. Hani Hıncal Uluç tarzı kazağı sırtına bağlayan, ben oldumcu yorumcular gibi:) Allahı var Konyaspor'u boğup durdular. Büyük takım gibi oynuyorlar. Helal olsun.

Şu Ziya Doğan'a çok üzülüyorum. Arkadaş bu adamın yüzü ne zaman gülecek. Hep mi kötü takım çalıştırılır, hep mi bütçesi kısıtlı kulüplerde debelenir bir insan. Ayman'ı istemiş onu bile alamamış Konyaspor.

Sivasspor'un Galatasaray'dan puan alacağını düşünmüştüm. Sürpriz olmadı. Galatasaray'ı şimdiden yerden yere vuruyorlar. Rijkaard hoca değil diyorlar. Ligimiz garip. Her hafta birileri vezir birileri rezil. Bize böyle bir dünya çizilmiş her sene aynı filmi izliyoruz. Fenerbahçe 4 attı diye hemen süt liman.

Bu ligde Karabük'ün başarılı olmasını istiyorum. Zeytinburnu'na yenildikleri o günden bu yana sempatim var bu takıma. Vallahi işçi takımı diye değil. Seviyoruz Karabük'ü.

Haftanın en uyuz olduğum durumu Spor Toto Logosu oldu. Forma ahengini bozmaktan başka işe yaramıyor. Ne okunuyor, ne bir anlam ifade ediyor.

Haftaya pazartesi görüşmek üzere.

Düzeltme: Bucaspor maçlarını kendi stadında oynayamıyor cunku stadın kriterleri lige uygun degil ve düzeltme yapabilmesi için hazine ile belediyenin anlaşmasını bekliyor çünkü arsa hazineye stadda belediyeye ait gibi karmaşık bir durum var ortada ve bu karışık durum içerisinde de dogal olarak ülkemizde ki bürokratik işler bir nevi yavaş ve sıkıntılı yürüyor bu sebeple maçlarını Atatürk stadında yapıyorlar.
(Teşekkürler Rauf Dilsiz)

2 yorum:

mustafa dedi ki...

ziya hocaya Ayıman konusunda ben de üzüldüm açıkçası...

BEERREGULAR dedi ki...

Beşiktaşlı adamın işi rast gider mi zaten şaşmamak lazım.

Bu kol reklamı konusunda bir şeyin üstünden geçmiş olmak istiyorum. Bu sene Adidas'ın yaptığı formalarda "resmen" kol reklamı için yer bırakılmış. Hani bu sektörde artık kola reklam var bu adamlar 3 çizgimizin içine etmesinler diye.

Sportoto muhabbetine gelince; yine estetiğe yakışmayan haller. Koldaki logonun altına tek taraflı yapılan yapıştırma berbat olmuş. Bizim ülkemizde ne yazık ki formaya kargo kolisi kadar bile değer verilmiyor. Kolinin bile üstüne etiket yapıştırılırken usulüne göre yapılır. Yani bu şekilde bir ekleme ne kadar göze hoş geliyor bir durup bakan yok. Ayrıca sırt reklamı alınmasa bile isimlerin aşağı yazdırılması ne kadar aptal bir karardır arkadaş. geçen hafta Gs maçında isimler üstteydi örneğin bu hafta aşağı alınmış.

Bu konularda çok konuşasım var ama kafa ütülemek istemiyorum. Saha reklamından forma reklamına, dış mekandan iç mekana estetik anlamında bu ülkede tüm takımların eksiği var kim ne derse desin. Üzülerek izliyor düzelmesini temenni ediyorum.