18 Şubat 2011 Cuma

Dağdan Gelmiş Bağdakini Kovuyor...

"Beğenmeyen evinde izlesin."

Maçın başından itibaren takım olunabilmek için hiçbir şey yapılmadı. Motivasyon yok, ruh yok. İlk dakikalardan itibaren saçmalamaya başladılar. Kapalıya bu huzursuzluk erken çökünce sesimiz çıkmadı, çıkamadı.

Maç oynanan oyun, seçilen kadro, yapılan değişiklikler anlamında tam bir rezaletti.

Quaresma'nın attığı tekme ise tamamen "nasıl olsa tur gitti deplasmana gitmenin anlamı yok" der gibiydi. Bence kesinlikle hırsla yapılan bir hareket değil. Sadece çakallık!. Onu alkışlayan tribündeki arkadaşlarımı da kınıyorum. Bu tutum şakşakçılıktan başka bir şey değil ve insanları havaya sokuyor. Quaresma dün yuhalanmalıydı!

Maç bitiminde Schuster'in tünele girerken Kapalı tribüne yaptığı hareketi unutamayacağım. "Hadi oradan siz de! Defolun gidin." der gibiydi. Bu tavrını basın toplantısında kelimelere döktü. "Beğenmeyen evinde izlesin", bu nedir, nasıl bir tutumdur? Dağdan gelmiş bağdakini kovuyor. Benim aldığım kombineyle, formayla, montla ödeniyor senin maaşın. Sen Avrupa'da tanınmış bir taraftar grubuna nasıl bu lafı edersin? Dengesiz bir adamdın zaten evet ama terbiyesizmişsin de aynı zamanda! Derdi belli, sözleşmem feshedilsin tazminatımı versinler gideyim. Bu tavırdan sonra benim bu adamı desteklememin imkanı yok. Bu takımın transferleri resmen Beşiktaş'ın önüne geçti. Quaresma beş hafta yatıyor kalkınca kırmızı kartlık. Almeida hayalet gibi. Şimdilik Fernandes, Simao ve Guti'ye sözüm yok ama onlar da eğer Schuster bu takımda diye duruyorsa ve Schuster gidince gidecekse yolları açık olsun.

Bobo - Nobre lütfen gidin artık!

Beşiktaş'ın yıldızları Şifo'dur, Metin Ali Feyyaz'dır. Kimse armanın önünde değildir.

İnsanlar resmen birbirine düştü. Dün Kapalı içinde loca ve kapalı üst ile, kapalı çıkışında dışarıda ve Üsküdar'da sarı dolmuşların olduğu yerde iki Beşiktaş taraftar grubu arasında ciddi kavgalar yaşandı. Camia karmakarışık. Herkes gergin, barut gibi. Dokunsan kavga çıkıyor. Hayırlısı ne diyeyim fakat iyiye gitmiyor. Haftasonu tribünün tavrını göreceğiz.

Her türlü sonuca hazırlanmalıyız diye düşünüyorum...

8 yorum:

Deniz-i-Futbol dedi ki...

Bir takım düşünün ki defans çalışmıyor.Duran toptan 4 gol yiyor.Takımın defansif koçu bile yok.

DeLaRue dedi ki...

Bobo,Nobre ve Aurelio 5. sınıf topçuların bu takımda yeri yok !

Ozan dedi ki...

beşiktaş galatasarayın durumunun hızlandırılmışını yaşıyor sanki biz 2 sezon büyük transferler yaptık takım bu sene bocaladı beşiktaş yarım sezonla tekledi ne diyim yönetimlerin suçu o kadar önemli adam getiriyorlar o adamların kalitesine yakışır takım kurulmuyor beşiktaşta durum biraz farklı ama çok çabuk ligden avrupadan koptu beşiktaş tek kulvar türkiye kupası bakalım ama şu belli ki her istediğimi getitirirm hangisi iyiyse onu alırım şampiyonluk başarı garanti mantığı artık işlemiyor

geçmiş olsun diyorum ve tez vakitte demirören ve diğer belalardan kurtulmanız dileğiyle

Sacripante Re dedi ki...

Valla birçok Beşiktaşlı arkadaşıma söylediğimde biraz kıskançlık yaptığımı iddia ediyorlardı.
Beşiktaş'ın transfer politikası 2-3 sezon önce başlayıp yakın zamana kadar devam eden Galatasaray gibi diyordum. Ön bölgeye etkili yıldız sıfatlı isimler orta alanın gerisi ve savunma vasat oyuncular... Sonra 2 yesek 4 atarız hayalleri... Sonrası malum, HÜSRAN.
İşte Beşiktaş da bunu yaşıyor. Transferde isimleri kağıt üstünde iyi gözüken ama biraz olduğundan fazla büyütülmüş oyunculardan yüksek beklentiler... Üstelik onları tamamlayacak bir savunma yapısı olmadan ve yerli oyuncu kalitesi bunun çok uzağında... Sonrası işte tablo bu. Sahada beklenen oyunu sergileyemeyen yabancılar, onların eksik gedik hallerine bile ayak uyduramayan yerli oyuncular, her gelen atakta tehlike yaşayan ve hepsinden öte büyük takımı taşıyamayacak kaleciler... Dahası kompleksleri tavan yapmış, maceracı ve ben bilirimci teknik adam başta!!!
Sonra büyütülen hayallerin yıkımı da büyük oluyor... Dünkü gibi...

fabianernst dedi ki...

"Ben Beşiktaş'ı Ali,Veli için sevmiyorum.Onlar gidici ama ben kalıcıyım. Gerçek taraftar,kötü günde takımının yanında olanıdır" Optik Başkan

fabianernst dedi ki...

galiba optik başkan da dağdan gelmiş boyle laflar soylediğine gore ...

Adsız dedi ki...

Ben şusterin o lafı Q7 yi alkışlayan ve aynı zamanda Erhan'ı daha sahaya ayak basmadan yuhlayan şuursuz taraftara söylediğini düşünüyorum. Aslında çok düşünmeye de gerek yok. FB maçından sonra dengeler yerine oturacak, herkes tarafını belli edecektir bana kalırsa. Yalnız Q7'ye değinmeden geçemem. Bu arkadaş benim gözümde "gemiyi ilk terkeden faredir". Tribüne oynaması bir yana, takımın zaten bıçak sırtı olan "takım oyununu" yıkıp atmıştır. Sahada arkadaşlarına bağırır, hakeme oynar, kasti tekme atar, bunu karşı taraf yapınca "kasap", Q7 yapınca "sahadaki ruhumuz". Pres yapıyor, 3 kişi geçiyor!! Ee? Sonuç? Yardıma gelen yokmuş. Guti ölsün o zaman. Adam bir maçta kendi geriye oynama rekorunu kırdı ama hala sesi çıkmıyor. Çünkü o ruhsuz. Hatta kaptan bile olamaz, ayyaşın teki.. Valla yazdıkça sinirleniyorum. Önümdeki maçlara bakalım en iyisi.

BEERREGULAR dedi ki...

@ saripante re
abi bana biri şunu anlatsın bu takım 2003 senesinde şampiyon olduktan sonra 5 sene şampiyon olamadı. bu beş sene içerisinde ne yaptı? yani beş sene takımın defansını ön libero mevkiini kalecisini sağlamlaştırsaydı Türkleştirseydi bugün yaptığı transferlerle farklı yerlere gelirdi. dediğin gibi o 4 yer 6 atarım meselesini artık Brezilya bile yapamıyor.. daha çok sıkıntı yaşayacağız sadece bizim için değil Türk Futbolu için sçylüyorum. geriledikçe geriliyoruz..

@fabianernst
son yazdığını algılayamadım biz Schuster söyledi diye maça gelmeyecek halimiz yok ya.. o şekilde vurgulamışsın sanki yanlış mı anlıyorum.. ?