Hava soğuk, birde haftaiçi olunca tribünlerde bizbize eğlendik. Bol bol Lig TV'ye çalıştık. An oldu stattaki localarda açık lig tvler kapattırıldı, an oldu Arog'dan tezahürat aşırılıp sımsıkı taş gibi dimdik bestesi birilerine uyarlandı. İsrail'den Erman Toroğlu'na, Şansal Büyüka'dan Acun'a geniş bir yelpaze nasibini aldı tribünlerden. Maç içinde Beşiktaş'ta şu iyiydi bu iyiydi diyecek değiliz. Hakan Arıkan'ı en başa koyardım ama saysaydım. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nde ise Cafercan, Mehmet Ayaz, yine forvet hattında ismini okuyamadığım 26 numaralı oyuncuları ve 34 numaralı Efecan takımlarının iyileriydi. Maç başlamadan önce maçta bu kadar eğleneceğimi düşünmemiştim. Evet Beşiktaş taraftarı sahadaki Beşiktaş takımından daha iyi oynuyor tribünde. Evet Beşiktaş taraftarı yaratıcılıkta sınır tanımıyor ama protestolarında da ne şiş ne kebap mantığını yürütmekten geri durmuyor. Örneğin Federasyon istifa sesleri Yıldırım Demirören'in iddiaya göre anasına küfrettiği Oğuz Sarvan ile aynı masaya oturmasının hemen ardından geliyor. Bu da şaşırtıcı tabii. Neden hakemlere MHK'ya değil de Özgener'e... Bunlar yaşanırken muhalefete de bir ses gönderildi. Artık uyan muhalefet tadında bestelerde İnönü'de yankılandı. Beşiktaş Gaziantep BŞB maçı tribünler açısından oldukça renkliydi kısacası. O kadar renkliydi ki üst kattaki siyah bayrak bile sönük kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder