Fenerbahçeli arkadaşımdan fazla bilet var gelir misin teklifi gelince gidip izleyelim dedim. Bedava sirke baldan tatlı hesabı. Biletlerin maraton üst tribünün ortası olduğunu da belirteyim. Yani jonjon taraftarın zirve yaptığı kısımlardan biri hani şu bileklikle girilen yer. Biz girdik, peşimizden de Sefa ve 10 kişilik ekibi arkamızdan girdiler. Ama epey gürültülü bir giriş yaptıklarını da söyleyeyim. Yanındakiler kim Sefa ağabeyimizi gözaltına alacakmış görelim bakalım falan dediler. Sefa’nın geri döndüğü maça denk geldik işte. Hemen arkasından polisler, siviller, özel güvenlik derken bir curcuna bizden uzaklaşmaya başladı. Bizde curcuna bitsinde merdivenlerden tribüne çıkalım diye bekliyoruz. Büyük olay çıkacak diyen arkadaşıma pek inanmadan çıktım tribüne. Velhasıl tribüne girer girmez blog okuyucuları için fotoğraflar çekeyim dedim ama ne yazık ki kapitalizmin kurbanı oldum. Daha dakika 1 gol 1… 40-45 yaşlarında iki kodaman “Hadi bakayım yol alın” dedi. Her taraf özel güvenlik bizim o koltuklara oturacağımız yok fotoğraf çekicez sonra siktir olup gidicez ama ağabeyler öyle bir tavır yaptı ki bu taraftar profiline olan nefretim 4’e, 5’e katlandı. Kavga etmeden uzaklaşırken bu kodamanlarında fotoğrafını çekeyim istedim ama pek başarılı olamadım. Sonra arkadaşımdan öğrendim ki bu bölüm (Edit) bin 500 Lira değerindeymiş. Bizim biletin fiyatıysa 175 TL. Biz tribünün en tepelerine doğru yol aldık ve maç başladı. Trabzon Umut’la, Fenerbahçe Deivid’le 3 dakika içinde gollük pozisyonlar yakalayınca “Ulan deli maça geldik” dedim ama devamı pek de öyle olmadı. İlk 5 dakika saha içinde olan gözlerimiz daha sonra sağımızda yer alan GFB yani Sefa’nın grubuna kaydı. Lokman adında birine ana avrad, bacı sövüyorlar. Bizi de gözaltına al diyorlar. Sefa Reis diye bağırıyorlar. Sahanın içinde yaşananlarla alakaları yok. Sefa Reis’e biat ettiklerini en yükseğinden dile getiriyorlar. Onlar dışında Maraton tribününde solumuzda yer alan KFY grubu bağırıyor, gerisi oturmakla meşgul. Kodaman grubu bağırmayın lan izleyemiyoruz falan diyorlar. Aralarında bağıran tek tük taraftara alaycı gözlerle bakıyorlar. Ufak ufak serzenişlerde başlıyor GFB’ye karşı ama hep münferit bunlar. Ulan biraz da Fener’e bağırın, ayıp ulan, siz taraftar mısınız gibisinden. GFB, Lokman adında birine küfür ederken yanına Aziz Yıldırım’ı da ekleyince tribünden toplu tepki gördüler. GFB Aziz’e çalışırken bütün tribün Fenerbahçeeeee diye laylay çekince GFB’liler “Birazda siz bağırın sesinizi duyalım” diyerek alkışlamaya başlıyorlar. O kodaman grubu ayağa kalkmış bağırmaya başlıyorlar. Hangi ileri zekalı başlattıysa Siktir ol git Sefa diye bağırmaya başladı ve destekçi buldu. Şans eseri o sırada kayıtta olan ben ancak 15 saniye açık tutabildim telefonu çünkü GFB özel güvenlikle çevrelenmiş ve bizim de içinde bulunduğumuz bölüme taaruza başladı.
Önce bir kişi cam bölmeden uçup vurdu peşinden tüm GFB… Artık 3 bin 500 TL değerindeki bölümü ele geçirdiler. Ne özel güvenlik kaldı ne de bize ağır yapan kodamanlar. Genç yaşlı kadın erkek kim varsa domino gibi yıkıldı bizim tribün… ve sıra bize geldiğinde yapacağımız hiçbir şey yoktu. Dayak yiyenlerin üstümüze koşuşu sayesinde biz bir zarar görmeden kurtulduk. Hızını alamayan GFB bu kez bizim hemen yanı başımızdaki elit kesime saldırmaya başladı. Maç öncesi arkadaşımın bunlar Mehmet Ağar’ın eski korumasıymış dediği özel güvenlik dahi kaçacak delik arıyordu. Bunlardan birine yanımda duran taraftar “durmasana lan görevini yapsana” diye bağırdı. O güvenlik görevlisi ne yapacağını şaşırdı. Bir ara gözüm bize ağır yapanları görünce dayak yediklerine sevindiğimi söylemeliyim. Ama ilginç olan Fenerbahçe tribünlerinde siktir ol git Sefa diye bağırılmasıdır. Özel güvenliğe güvenenlerin güvendiği dağlara karlar yağmıştır herhalde. Sonrasında yine Lokman’a küfür edildi. Öğrendik ki maçın başından sonuna dek küfür edilen Kadıköy Emniyetinden bir görevliymiş. 45 dakika boyunca küfür edildi ve polis müdahale etmedi. Maçı yalnızca yarım saat izleyebildik. Genç Fenerbahçeliler’in verdiği ayar golsüz maçtan daha heyecanlıydı.
5 yorum:
olay doğrudur..mahkeme karari olmasina rağmen bir insani stada almazlarsa bu ve benzeri olaylarin gerçekleşmesi mümkündür..Türkiye polis develti değil hukuk devletidir!!o kodoman denilen insanlar yani 3500 ytl ye adam olan haywanlarda muhterem başkanin bizzat eliyde koydugu tiplerdir..
bu olayların tek suçlusu kendini klübün sahibi sanan aziz yıldırımdan başkası değildir, o 3500 TL'lik kombineler de başkan tarafından kendi piyonlarına ve destekçi sponsorlarına bedavadan verilmektedir. Mayıs ayında artık padişahlık devri bitmelidir (inşallah!)
maraton üst tribününün en pahalı bloğu 1.500 liradır.. 3.500 de nerden çıktı?
Evet yanımdaki Fenerbahçeli arkadaşım alt kat fiyatıyla karıştırmış olmalı. Gerçekten üst e blok 1500 liraymış. akaontrol etmek lazımdı... Düzeltme için teşekkürler...
Abi paranın karşılığını almışın diyecem ama para da vermemişsinki. Şakası bir yana tribün çocuklarının işi çok zor artık...
Yorum Gönder