21 Şubat 2011 Pazartesi

Profesyonel Provakatör & Profesyonel Amatör

Maç içinde dışında taraftarlar arasında arbede olmaması iyi oldu. Gerçi böyle bir arbedeyi gerektirecek bir gerginlik yoktu.

Fenerbahçe ilk 20 dakika bizi boğdu. Maçın ilk kırılma anı direkten dönen toplarıydı bence. Daha sonra Ferrari atılana kadar oyunu domine ettik. Bu kadar yükleneceğimizi ve iyi futbol oynayacağımızı düşünmüyordum işin açığı. Sonrasında kaleciyle karşı karşıya kalan Almeida hayatımızı kararttı. Yani bu adam için "top sol ayağına gelirse sakat bırakıyor" vs deniliyordu. 11 metre kale karşında kaleci, ne bir çalım girişimi ne bir esneklik. Tren gibi dümdüz geldi orta sahadan top sürerek son vuruş yine beceriksizce anlamak mümkün değil. Bu adama ikinci sinirlendiğim konu ise şu; vurdun atamadın doğru mu kardeşim takımın hala atakta ne zaman ofsayttan çıkmayı düşünüyorsun??? Neredeyse 1 dakika sürüyor adamın ofsayt çizgisinin gerisine gelmesi. Sallana sallana beni delirtti yine.

Gelelim Ferrrari'ye... Hakeme diyecek birşey bulamıyorum. Ekrem atılmalıydı, Gökhan atılmalıydı vs vs. Herkes konuşuyor. Ben karşı karşıya Almeida gol atamazken Cüneyt Çakır'a ne söyleyeyim. Ferrari ise tam bir amatör! Yani Lugano'nun nasıl bir adam olduğunu cümle alem biliyor. Tahrik ettiğini, edebileceğini tüm futbolcular bilir çünkü sabıkalıdır. Ama sen buna nasıl bu şekilde karşılık verirsin? Takımın atağı kesmiş top uzaklaşmış ve bu uzaklaşma kontra şeklinde gerçekleşiyor, afedersin ama orada anana sövse ceza sahasında yapmayacaksın o işi! Soyunma odasında mı yaparsın, maç bitiminde mi dalarsın bilemem. Bu takımı satmaktan başka bir şey değil! Aklım almıyor bu kadar basit kaybetmeyi.. Takımın ivmelenmesiyle yakalanan atmosfer bu kadar boğucuyken yapılan bu amatörlük resmen dallamalık! Maç ile ilgili daha ne konuşulabilir bilmiyorum.

Schuster'e tepki gösterilmemesini ikiyüzlülük olarak kabul ediyorum. Beşiktaş taraftarı resmen maç seçiyor! Adam bize beğenmeyen gelmesin dedi, bunun karşılığı maç ne olursa olsun ilk düdükle beraber tepki vermektir. Ama derbi maç diye resmen elini kolunu bağlayıp oturdu taraftar. Zaten galibiyet alınsaydı bunların hepsi unutulup gidecekti. Hiç olmazsa gündemimiz değişmemiş oldu. Bu mağlubiyetin tek katkısı budur bize.
Önümüzdeki günlerde değişiklikler, istifalar, yıkımlar olur mu göreceğiz...

5 yorum:

Şairler Parkı dedi ki...

Tıkandı Babai yanlışın var. Schuster'e yüklenirken, basının verdiği bilgi doğrultusunda hareket ediyorsun. Hatta ispanyolca bilen arkadaşlar da söylemişti. Hocanın böyle bir şey demediğini. Bu maçın hemen sonunda da sıcak sıcak şöyle bir demeci var: " Benim hakkımda olumsuz haber yapmak isteyenler yapabilir. Türkçe bilmiyorum. Eğer tepki gösterilecekse bana gösterilsin, bu beni ilgilendirmez ama futbolculara tepki göstermesinler. Bana tepki gösterebilirler. Bunu ilk kez yaşamıyorum. Ben futbolculara tepki gösterilmesin diye açıklama yaptım."

Ege

babasicarlos dedi ki...

Aslında Schuster'e tepki gösterilmesi iki yüzlülük olmaz mı? Sezon başında "kral adam" derken arka arkaya yaşanan puan kayıplarından sonra "schuster istifa" demek iki yüzlülük olmuyor mu?

Kiev maçından sonra söylediği sözlerin Schuster'in kibirinden kaynaklandığını ve bu tarz demeçler verebileceğini en başından biliyorduk.

Ferrari konusunda ise gerçekten katılıyorum adam "anasına sövse" o dirseği dakika 60'da atmayacak. Git 90'da adamı yumrukla sonra çıkıp "sinirlerime hakim olamadım özür dilerim" de ama maçı dakika 60'dan koparma.

SirEvo dedi ki...

@babasicarlos
Arka arkaya yaşanan puan kayıpları mı? Ahahahaha Bu takımın içine etti be Şuster. Ne puan kaybı? Neyden bahsediyorsunuz? Aç da puan tablosuna bir bak ne haldeyiz diye. Türkiye kupasını alamadığımız takdirde seneye uefa'ya bile gidemicez belki. Peki bu Şuster'in umrunda mı acaba?

SirEvo dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
BEERREGULAR dedi ki...

@ şairler parkı
abi sana göre yanlışım olabilir hangi tribünde izliyorsun maçı bilmiyorum ama ben dinamo kiev maçının bitimde Schuster tünele doğru giderken bize doğru yaptığı hareketi gördüm benim canımı en başta o sıktı. açıklaması üstüne tüy dikti. şimdi sen diyorsun ki bu lafları etmemiş tamam haklısın ben de ispanyolca bilmiyorum o tüyü alayım o bokun üstünden.. e ama o bok ortada duruyor o ne olacak..

abi zaten yanar döner bir tribün olduk bence ne halt yediğimiz belli değil.. ama bir ton adam harcandı artı kulüp bir sürü adamın arpalığı haline geldi. serdar bilgili zamanında borç 7 trilyondu şimdi 300 mü artık kaç hesabı da karıştı.. yarınlar karanlık abi onu bilir onu söylerim..