31 Ocak 2010 Pazar

Yıldırım Çarpmışa Dönmek

Yıldırım Demirören böyle düşünüyor mudur şimdi bilmem ama ben aynı şekilde düşünüyorum yarın ne olacak diye. Ulan bu Beşiktaş nasıl bir şeyse, maaşlara zam olacak mı diye düşünmüyorum da yine o mu seçilir diye düşünüyorum gecenin bu saatinde... Onu ilk kez bir Kocaeli deplasmanında görmüştüm. Bir elimizde biletler, diğerinde jetonlar (o dönem İsmetpaşa Stadyumu'na jetonla giriliyordu) dışarda kalmıştık. Görevliler tribünlerin dolduğunu iddia ederek İstanbul'dan gelen onlarca otobüsteki bir çok taraftarı almıyordu içeri. Maç başlamış, tribünün en tepesindekiler ara ara aşağıya maçtan enstanteneleri özet geçiyordu. İlhan'ın golüne dışardan sevinmiştik, girememenin verdiği hüzünle karışık. Devre arasında O çıkageldi yanında bir başka yöneticiyle. Etrafını saran "Başkanım dışarda kaldık" diyenlere eliyle sakin olmalarını işaret ederek durumu çözmeye gayret ederken, ben de çok yakınımda olmasının da gazıyla elimdeki bileti göstererek "Başkanım biletimiz var, giremiyoruz" diye veryansın etmiştim. Hiç unutamadığım bir sahne de biz en azından ikinci yarıyı izlemek üzere içeri girmenin peşindeyken, ona yaklaşan, apaçi tayfadan birinin "Başkanım bir sigara verir misin?" ricasını geri çevirmeyerek cebindeki paketten ona uzattığı bir dal sigara olmuştu. O zaman maçın ortasında gelip de dışarıda kalan taraftarıyla ilgilendiği için sempatiyle bakmıştım kendisine. Sayesinde bileti olanlar olarak içeri girip İlhan'ın ikinci golünü canlı izleyebilmiştik tam da pankartımızı asarken. Nerden bilebilirdim ki yıllar sonra 'Başkanım' diye hitap ettiğimiz adamın gerçekten başkan olup da o sigara gibi bizim ömrümüzden çalacağını.

2004 seçimlerinde askerdim. Fikret Orman daha bir yakışıyordu benim gözümde başkanlık koltuğuna, olmadı. Şimdi yakışmayanı görüyor gözlerim. Bakalım yarın akşam kadehimizi keyiften mi yoksa dertten, kederden mi doldurup boşaltacağız. Ya yağmurların ardından güneşli günler göreceğiz ya da yıldırım çarpmışa döneceğiz...

Hiç yorum yok: