Galatasaray dün aldığı mağlubiyetin ardından bugün 4 rakibiyle karşılaştı. 8 grupta yer alan 6 takımdan ilk ikiye girenlerin oluşturacağı 16'ya kendini atmak için 3 galibiyet 1 beraberlik alması gereken Galatasaray 3 galibiyet almayı başardı. Sırasıyla Club Azur 5-0, Auxerre 4-0 ve Ujpest Budapest'i 2-0 ile geçen Galatasaray son maçında beraberlik alması durumunda gruptan çıkacaktı fakat rakip Valencia olunca Galatasaray direnemedi. 3-1 yenildiği Valencia ile Metalurg son 16'ya kalmayı başardı.
Turnuvada yer alan takımların teknik kadrolarına baktığımda bir şey çok dikkatimi çekti. Tüm takımların hocaları en az 40-45 yaşındaydı. Milan ve Juventus'un hocalarına dede bile diyebiliriz. Turnuvanın en genç teknik kadrosu ise bizdeydi. Galatasaray'ın genç takımını çalıştıran antrenörün bir eksikliği olduğundan değil de bizim tecrübeli teknik adamlarımızın toprağın altına yatırım yapmak istememesinden bu yaş farkı önemli. Kendi reklamlarını yapamayacak olmalarından kaynaklanıyor bu durum.
Bir diğer konu ise hemen hemen her takımın maçları videoya alınırken, notlar tutulurken Galatasaray'ın maçlarında teknik kadronun sadece sahadaki oyunu izlemesi ve bir kayıt ihtiyacı duymamaları garibime gitti doğrusu.
Galatasaray'ın maçlarını izlerken hiç sıkılmadım. İzlenenler maçlar arasında en büyük kalabalığı Galatasaray topladı dersem abartmış olmam. Oynadıkları oyunla birlikte bireysel yetenekleri de toplarsak seyir zevki yüksek bir takım yaratmışlar diyebiliriz. Defansta Ogün, ortasahada adının Mehmet olduğunu düşündüğüm 8 numara, Doğanay, 11 ve 9 numaranın geleceği çok parlak.
Bu çocuklara emeği geçenlere helal olsun...
Turnuvada yer alan takımların teknik kadrolarına baktığımda bir şey çok dikkatimi çekti. Tüm takımların hocaları en az 40-45 yaşındaydı. Milan ve Juventus'un hocalarına dede bile diyebiliriz. Turnuvanın en genç teknik kadrosu ise bizdeydi. Galatasaray'ın genç takımını çalıştıran antrenörün bir eksikliği olduğundan değil de bizim tecrübeli teknik adamlarımızın toprağın altına yatırım yapmak istememesinden bu yaş farkı önemli. Kendi reklamlarını yapamayacak olmalarından kaynaklanıyor bu durum.
Bir diğer konu ise hemen hemen her takımın maçları videoya alınırken, notlar tutulurken Galatasaray'ın maçlarında teknik kadronun sadece sahadaki oyunu izlemesi ve bir kayıt ihtiyacı duymamaları garibime gitti doğrusu.
Galatasaray'ın maçlarını izlerken hiç sıkılmadım. İzlenenler maçlar arasında en büyük kalabalığı Galatasaray topladı dersem abartmış olmam. Oynadıkları oyunla birlikte bireysel yetenekleri de toplarsak seyir zevki yüksek bir takım yaratmışlar diyebiliriz. Defansta Ogün, ortasahada adının Mehmet olduğunu düşündüğüm 8 numara, Doğanay, 11 ve 9 numaranın geleceği çok parlak.
Bu çocuklara emeği geçenlere helal olsun...
1 yorum:
Not tutmaya kayıt tutmaya ne gerek var ki? Biz Türkler şahin gözlüyüzdür, anlarız topçunun iyisinden kötüsünden. Kimin kaç pas attığının ne önemi var ki?
''çocuk daha bunlar yaaaa'' mesela...
Böyle bir turnuvada başarılı olmak çok ta öenmli değil, kaybedersin kazanırsın.
Asıl önemli olan şu: Nerede sistem?
Anlattıklarına göre herkes bir şeylerin kaydını tutuyorsa bizler aval aval izliyorsak bu çok kötü.Orada belki 10 tane messi olabilir, 20 tane maradona olabilir. Bizim yaklaşımımız çok kötü...
İki sene sonra oradaki antrenörleri de gönderirler kesin.
Tekrar teşekkürler bu haber için
Yorum Gönder