4 Haziran 2010 Cuma

Yıldırım Bey ve Transfer Sorunu

Yeni sezon başlamadan çok saygı değer yönetimimizin iş bilmezlikleri ortaya döküldü. Yani değişen hiçbir şey yok. Al geçen sezon ki Mehmet Topuz olayını vur bu senenin ortada gezinen saçma sapan beyanatlarına, icraatlarına, kolpalarına. Ayşe'nin kepek sorununu çözdüler, bizim transfer sorunumuz devam ediyor.

Sezon bitmeden başlanan "Quaresma geliyor" çabaları "Ondan başka transferimiz olmayacak" iddiası ile devam ederken beni de bir umut almıştı aslında. Ben hep istikrardan yanayım Beşiktaş'ta. Kadro aynen korunacak, teknik adam kalacak, bir yıldız alınacaktı. Süperdi yahu.

Ama gel gör ki Quaresma dünyaları ayağıma getirseniz gelmem diyerek noktalamış olayı. Benim aklıma takılan bir soru var. Mesela ben bir oyuncunun peşinden 2 ay koşsam, 2 ay sonra ondan yukarıdaki gibi bir cevabı almazdım. Yani 2 ay önce ilk görüşmede anlardım ki adam gerçekten kariyer peşinde. Gelmesi imkansız. Bizimkiler önce burada 2 ay dillendirdiler. Sonra haberler çok fazla ortada gezinince gidip Quaresma'ya açıldılar herhalde. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, iki ay boyunca konuştuğun bir adamdan yukarıdaki gibi bir cevap alır mısın? İddiam şudur: Beşiktaş Quresma ile uzun süredir görüşmemektedir. Önce tribün tepkisi alınmış sonrasında almak için girişimler başlamıştır ve bu girişimler kanımca çok da yenidir. Velhasıl olmadı, şaşırmadım. Ama bizimkiler uzun vadeli Q7 gelecek transfer bitecek diye büyük bir iddia ortaya atınca bu sene planlı programlı bir yol haritaları var diye umutlanmıştım. Velhasıl sezonun ilk mağlubiyeti büyük konuşan yönetimimizden geldi.

Mustafa Denizli ile yolların ayrıldığı haberleri de ortada şimdilerde. Küçük 12 büyük 20 diye bir teknik adam gönderildiğini ilk kez duyuyorum. Yüksek tansiyon Türkiye gerçeği. Sadece bu yüzden yani tansiyonu yüksek diye bir hocayla yol ayırmayı böyle bir neden sunmalarını da anlayamıyorum. Yollar ayrılmadı ki net olarak diyenleri de aşağıda Yıldırım Bey'in manidar sözlerine davet ediyorum.

Öte yandan Hilbert diye bir isim attılar ortaya. Öte yandan ile başlayan her haber önemsiz basınımızda. Bu alışkanlığı Hilbert'e de taşımışlar. Hilbert Beşiktaş'ta diyorlar. Kulüpten resmi açıklama yok. 30 Haziran beklenecekmiş basınımızca. Mustafa Hoca gitti diyorlar, kulüpten yuvarlak açıklamalar var. Schuster geldi diyorlar kulüpten yalanlama var. Peki Schuster ile konuşuldu mu? Yıldırım Bey diyor ki: "Ben hocamın arkasından iş çevirmem. Bizim yönetimden birileri konuştuysa onu da bilemem." Sen yolu yapmışsın Yıldırım Bey.

Bir transfer dönemi ancak bu kadar kötü yönetilebilir. Sezon 8 Temmuzda açılacak bizim için. İlk resmi maçımızı Avrupa Ligi'nde yapacağız ama ortalık toz duman. Dünya Kupası da başlıyor. Bundan sonrası daha zorlu artık.

1 yorum:

SirEvo dedi ki...

Bu transferler falan pek alakadar etmiyor ligi. Önemli olan transfer değil benim gözümde, takım olabilmek. Takım olabileceksek şu kadroyla bile devam edilsin.