26 Mayıs 2011 Perşembe

Of Sait Of!



Bu kısa hikayedeki annem hariç herkes rahmetli olduğundan kişilerin önüne 'rahmetli' diye yazıp durmayayım baştan söyleyeyim dedim.

Dayım sol açık oynarmış. Beylerbeyispor'dan sonra Zeytinburnu'nda oynamış. Beşiktaş aşkı bana ondan miras. Kendisini izlemeye Ankaragücü ve Beşiktaş menajerleri geldiğinde antrenörüne "olursa Beşiktaş olsun başka yer olsa da gitmek istemem, Zeytinburnu'nda oynamaya devam ederim" diyormuş. Daha sonra (çevresinden dinlediğim kadarıyla) kendisini durdurabilmek için hırsla faul yapılan bir maçta ayağı kırılınca futbolu bırakmak zorunda kalıyor.

Dedemden saklanarak futbol oynadığı, antrenmana kaçarak gittiği, İlyas Salman'ın meşhur filmine benzeyen bir hayat sürdüğü yıllarda bir gün sabah evden çıkarken anneanneme; "anne benim maçım var gitmek zorundayım ama Beşiktaş'ın da maçı var ancak sonuna yetişeceğim, televizyondan bak gol olursa bağır çağır aklında tut gelince bana haber ver" demiş.
Nefes nefese eve geldiğinde maçın sonuna ancak yetişmiş. Ne oldu, kaç kaç diye sormuş.

Bundan sonrasını bana annem anlattı,
Anneannem: Oğlum gol olmadı ama o Sait yok mu o Sait! Of Sait of, onun yüzünden hep.
Dayım: Anne bizim takımda Sait yok yanlış duymuş olma.
Anneannem: Yok oğlum Sait diyor hep hakem.
Dayım: Allah Allah.
O sırada hakem düdük çalıyor, spikerden gelen ses: 'ofsayt!'
Anneannem: Bak gördün mü Sait işte!

Allah rahmet eylesin mekanınız cennet olsun.

Hiç yorum yok: