11 Mayıs 2011 Çarşamba

Quaresma! Tek Çocuk Musun?


20:00'da ekran başına geçerken herhalde tüm Beşiktaş taraftarları sıkıntılı bir gece geçireceğinin farkındaydı. Aynı bu sezonun ikinci yarısındaki lig maçı gibi hızlı başayan taraf Beşiktaş oldu. Yine aynı ligdeki maç gibi İBB golleri buldu buz kestik. Arkasından ıkınarak gelen ikinci gol. Uzatmalar, penaltılar vs vs. Avrupa yollarına çıkabilmek için olmazsa olmaz Türkiye Kupasını almayı başardık. Hayırlı uğurlu olsun.

Çok uzatmadan;
  1. Quaresma'ya sitem etmeden geçemem. Neden bu kadar bencilsin adamım? Seviyoruz seni tamam bu kadar şova gerek yok. Paylaştıkça çoğalan tatlar var bu hayatta asist nedir bilir misin? Yani seni çok sevmekle validene hakaret dolu sözler sarf etmek arasında ince bir çizgi var. İnan bize o çizgide değiliz, bir ötesinde bir berisindeyiz. Yani Portekiz'de kulakları çınlayanlar var bilesin!
  2. Guti, sevgimize ihanet ediyorsun. Sahada kayıp, yaptığı ayıp. Geriye döne döne başımızı döndürdün, canımızı sıktın. Sene sonu gideceksin herhalde anlaşıldı.
  3. Fernandes geldiğin günden beri hep iyiydin bence ama bugün "bu adam mutalaka kalmalı" sözleri herkesin ağzından dökülmüştür.
  4. Oynanan oyun yenilen goller, Aurello'nun penaltısı, Rüştü'nün yediği gol, Hasagiç'in yüksek performansı falan bir yana, maçın devre arasında Cumhurbaşkanı elma yiyordu. Bir an kamera yakaladı :) Tam Türk ailesi gibiydiler elma yerken bu ayrıntıyı yakalayan oldu mu?
  5. Bir ayrıntı daha.. Bu da bana telefonla geldi. Uzatmalardan önce yani 120. dakika bitince kamera seyirciye dönüyor ve bir arkadaşın elindeki pankart; "Yasemin evlen benimle!" a harfi de anarşinin a'sı... Arkadaşım nasıl bir kafa yapın var senin? 120. dakika kupa gidiyor avrupa hayal oluyor o ne pankartı?! bir de A'yı anarşik yapmışın. Romantizmini yesinler..
Neyse en azından kupa geldi rahatladık..

Hiç yorum yok: