8 Mayıs 2011 Pazar

Yeşil Şehir Bursa - Fazla Oksijenden Oluyor Bunlar!


Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı dünkü röportajında "Beşiktaş taraftarı İstanbul'da yaşanan olaylarda gerilimi bu noktaya kadar tırmandırmasaydı bugün bu olayları yaşamıyor olacaktık." şeklinde bir açıklama yaptı. Kendi taraftarının hiç bir kışkırtması, lekelemesi, tahriki, sayıp sövmesi yokmuş gibi. Eşyanın tabiyatına aykırı bu yorumlar nasıl yapılabiliyor hayret? Kitabın ortasından konuşan Allah'ın kulu yok!
Ligin ilk yarısında Bursaspor taraftarı İstanbul'a ellerinde çiçeklerle mi gelmişti? Polis arama noktalarında otobüslerinden terim yerindeyse 'mühimmat' çıkmadı mı? Ne niyetle gelindiği zaten herkes tarafından biliniyordu. Bu ülkede sporu yönetenler; iç işleri bakanı, spordan sorumlu devlet bakanı, federasyon yetkilileri, kulüp başkanları sporun bu kadar içindeyken gerçeklere nasıl bu kadar uzak olabiliyorlar anlamıyorum. Taraftar forumlarında her iki maçtan önce iki grup da birbirini tehdit edip durdu. Biraz aklı başında olan kişi yazışmaları, sarf edilen kelimeleri okuduğunda bu iki grubun asla yanyana gelemeyeceğini, gelse bile bu ortamın güllük gülistanlık olmayacağını anlar.

Dün yaşananlar da tam bir skandal. İlk maçta çıkan olaylardan sonra polisin geniş güvenlik önlemi alacağı barizdi. Aslında Bursaspor taraftarı da bunu çok iyi biliyordu. Baktılar ki et ete değmeyecek hırslarını başka yerden çıkartmaya karar verdiler ve olan oldu. Peki şimdi ne olacak, söyleyeyim. Bursasporlular "gelemediniz bile" geyiği yaparken, bizimkiler de "polis bırakmadı" muhabbeti yapacaklar. Böyle uzayıp giderken asla bir sonu olmayacak.

Asıl işin önemli tarafı şu, Türkiye'nin en büyük üç kulübü İstanbul'da. Üç büyüklerin maçlarında bile bu tür olaylar görülmüyor artık. Fakat Anadolu şehirlerinden İstanbul'a deplasmana gelen bazı takımların taraftarları her zaman (kimse kızmasın ama) geri planda kalmış olmanın ezikliği ve anlamsız baskısı altında ortalığı birbirine katmak amacı ile geliyorlar. Amaçları "biz sizden daha iyi taraftarız, biz de varız" demek. Bir yerde cebren de olsa varlıklarını kabul ettirip kaale alınmak. Örneğin geçen sene Bursaspor şampiyon olunca Boğaziçi Köprüsü'ne bayrak asmak istedi. Aynı şekilde bu sene Trabzonspor şampiyon olsa tahmin ediyorum böyle bir talebi dile getirecektir. Yani İstanbul büyük metropol her şehirden insan yaşıyor diye başka ilin takımı şampiyon olduğunda ben o bayrağı boğaz köprüsünde görmek zorunda mıyım? Hem de bu takımların şehirlerinde üç büyüklerden biri şampiyon olsa taraftarları kutlama yapmaya çıktığında şehir halkı tarafından dövülüp tartaklanıyorlar. Oysa taraftarlık bu değil. Hatta taraftarlık nedir ki? Bir sevgi biçimidir sonuçta ve herkesin sevme şekli farklıdır. Kimin daha iyi olduğuna kimse karar veremez ki.. Beyhude uğraşlarla gerginlik yaratmaktan başka bir işe yaramayan gereksiz girişimler.

Burada asıl mesele Beşiktaş - Bursaspor zıtlığı veya kavgası değil. Mesele İstanbul takımları ile Anadolu takımları arasındaki anlamsız çekememezlik ya da bazı konulardaki kıskançlık. İstanbul'da yaşayan insanlar 'burnu havada' sayıldığından, üç büyükler ve üç büyüklerin taraftarları da bir tarafları kalkmış olarak nitelendiriliyor. Herkes onlara bileniyor. Gücünü, hırsını, kızgınlığını içindeki nefreti bu takımlara kusmaya çalışıyor.

Bu saçmalıkların bir son bulması gerek. Nasıl olacak bilmiyorum ama spordan fersah fersah uzak olan zatların hazırlayacağı yasalarla olmayacağı kesin. Bu memlekette artık ve lütfen deplasmanlar turistik gezi tadında olsun. Şiddet son bulsun. Futbolumuzun kalitesi nasıl düşüyorsa taraftarlığımızın, takım tutma anlayışımızın da tadı kaçıyor, çizgisi geriliyor. Umarım taraftarımız hatta insanımız eleştirisini, atışmasını, takılmasını mizahla yaparken; protestosunu da şiddet içermeyen biçimde gerçekleştirmeye kafası basan seviyeye ulaşır.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

bir fb li olarak ; bursa nın ibretlik cezalar almasını diliyorum , Bjk büyük camiya bırakın boşverin şunları ...

DeLaRue dedi ki...

hehe götlerinden soludukları için beyne oksijen gitmiyor bunların.

BEERREGULAR dedi ki...

başkanları; "bizce adil sonuç maçın tekrarlanması ve seyircisiz oynanmasıdır, bu arada seyircisiz derken Beşiktaş taraftarı gelmeyecek onu kastediyorum" diyor. kafası güzel herhalde. bursa merkezi yakmış bin ikibin adam hala ne anlatıyor. oksijen meselesi bu işte :)

Adsız dedi ki...

ciddiye almıyoruz bunları