28 Aralık 2009 Pazartesi

Çeyrek Umutlar, Amorti Hayatlar

Bir yılbaşına daha yaklaşırken ellerinde umut dağıtan amcalar ve teyzeler de dolanmaya devam ediyor ortalıkta. Yeni yılı karşılarken daha o gelmeden çıkar gözeten yapay bir kutlama telaşı da sardı herkesi. Gelene bir şeyler ikram edilir bizim kültürümüzde aslında ama biz her yeni yıl gelişinden illa ki ondan bu sefer bize çıkarmasını istediğimiz bir ikramiye arzusu ile kucak açıyoruz. Sonra laf olsun diye sağlık, barış ve mutluluk kelimeleri ile süslü cümleler. Pekiyi kendimize hiç soruyor muyuz; biz yeni yıla neler vereceğiz? Mesela beklediğimiz ikramiye yerine biz ne kadar hediye dağıtacağız sene içerisinde? Onun bize mutluluk getirmesini beklemeden biz kimlere mutluluk vereceğiz? Yeni yıl bize vermeden biz ona ne anlamlar yükleyeceğiz; yeni bir iş, yeni kurulan arkadaşlıklar, yeni bir karar, yeni bir yaşam belki de... Beklemekle ömür geçer. Umut elbette tükenmez bu ömür boyunca ama umutları uyutmadan taze tutmak için beklemekten çok eklemeliyiz. Hayat beklemez çünkü...

Hiç yorum yok: